Volkan Demirel Logo
01ŞUBAT 2011
Fenerbahçe Dergisi Yine Dopdolu

Fenerbahçe Dergisi Yine Dopdolu

Fenerbahçe Dergisi’nin 96 no’lu Şubat 2011 sayısı; Trabzonspor maçındaki ilk golümüzü atan savunma oyuncumuz Diego Lugano’nun takım arkadaşlarıyla yaşadığı gol sevincine ait görsel ve "önce iste sonra yaşa" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini alıyor. Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz de başarılı oyuncularımız Mamadou Niang ve Joseph Yobo’ya ait.

Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.
Ayrıca Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 19 75’i arayın.

Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar:

Volkan Demirel: "Bize daha fazla güven duyun"

Fenerbahçemizle artık kemikleşmiş bir isimle; çok şey görüp hepsini tecrübe etmiş, yaşadıklarından hep ders çıkarıp kendine bir şeyler katmış bir isimle birlikteyiz: Kalecimiz Volkan Demirel ile… Dile kolay Fenerbahçe’de 9. sezonunun içinde bulunan Volkan ile sezon arası kamp dönemini, Fenerbahçe’yi nasıl bir 2. yarı beklediğini ve dış etkenlerin olumlu - olumsuz takımı nasıl etkilediğini konuştuk. Antalya kampında yaptığımız söyleşi, İstanbul’da da Demirel çiftinin bizleri evlerine davet etmesiyle devam etti. Volkan ve Zeynep Kübra Demirel öylesine içtendiler ki tüm sorularımızı en açık haliyle cevaplandırdılar. "Allah bu evliliği nazardan korusun" diyoruz ve sizi bu renkli röportajın akışına bırakıyoruz. 
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Puan farkının farkındayız. Kapanmayacak bir fark olmadığını da biliyoruz. 2. yarı her şeyin çok daha iyi gitmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Maçlara asılıp bu kez biz fark atacağız.

02: Çeşitli takımlar istedikleri kadar transfer yapsın yine de bizim takımımızın seviyesine ulaşmaları zor. Tek dezavantajımız bu kalite ve tecrübeyi yeteri kadar sahaya yansıtamamak ki bunu da 2. yarı çözeceğiz. Bunu da dediğiniz gibi; bireysellikten çıkıp takım olma yoluna girdiğimiz için başaracağız.

03: Bana göre artık kolay rakip / zor rakip kavramları kalmadı. Kondisyon ile o anda içerisinde bulunduğunuz saha şartları maçı kazanmanıza en büyük etken oluyor. Bu nedenle de yine bana göre Süper Lig daha da zorlaştı. Günümüzde, Anadolu takımları gayet güçlü ve karakterli takımlar. Bu da bizlere güzel ve kaliteli bir lig yaşatıyor. Sporcular için de üç tane takımın rekabet ortamında geçmeyen bir ortam sağlıyor.

04: Murat Hoca’ya çok teşekkür etmek istiyorum çünkü beni fiziksel olduğu kadar mental anlamda da çok geliştirdi. Genç kalecilerimizden; Ertuğrul, Mert ve Serkan da hem kondisyon, hem taktik, hem de mental anlamda Türkiye’nin en kapasiteli kalecileri olarak yetişiyorlar. Ben gönül rahatlığı ile ’Benden sonra da Fenerbahçe’nin kalesinde Türkiye’nin en iyi kalecileri olacak’ diyebilirim.

05: Bizlerin artık yenildiysek de diğer tarafı tebrik ederek o sahayı terk etmemiz gerekiyor ve uygulanan cezaların da olası bir şiddet ortamını yok edici nitelik taşıması lazım. Türk futbolu artık kavganın olmaması gereken bir lig kalitesini işaret ediyor. Kötü niyetli insanlar her yerde ancak bu kimselerin etkisini kendi aramızdaki dayanışma ile yok etmemiz gerekiyor.

06: Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım herkesin aklına gelmeyen, çok büyük projelere adım atıyor. Kendisi gerek sporcuyla, gerek taraftarla, gerek basınla ve de kulüp ilişkilerinde örnek alınması gereken niteliklere sahip, lider vasfı olan bir insan. Onun önderlikleri doğrultusunda futbolda sendikalaşma olması ve böyle bir kurum açılmasının bizler adına futboldan sonrası için büyük önemi var. Futbolcunun hayatı 35 yaşından sonra değişik bir yola gidiyor. Böyle bir sendikalaşma olması futbolcuların profesyonel spor hayatlarından sonraki yaşamlarına destek olacak olan bir şey.

07: Anlayacağınız evlenme baskısı ben yaptım. Romantik teklif baskısını Zeynep yaptı. Bir gün Fethiye’de dalıyorduk. Her ne kadar ben iyi bir dalgıç olamasam da… O zaman da nişanlıydık aslında. Ben denizden bir midye kabuğu bulup yüzüğü de o midyenin içine koymuştum. Denizin dibinde midye kabuğunu Zeynep’e gösterip ellerimle ev işareti falan yapmaya çalıştım ama durum çok komik bir hal aldı. Romantik - komedi tadında bir evlenme teklifi oldu neticesinde. Teklifin alası oldu bence…

08: Birbirlerini deli gibi sevdikleri her hallerinden belli olan Demirel çifti tüm Fenerbahçelilerin de 14 Şubat Sevgililer Günü’nü kutlamayı ihmal etmedi. 

BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1

• Murat Öztürk: "Karmaşık olanı basit gösterebiliyorsanız, artık iyi kalecisinizdir"

Küçükken bir mahalle maçında takımca yedikleri onlarca golden sonra kaleye geçmeye karar vermiş ve aldığı o hazzı mesleğine dönüştürmüş bir isimle birlikteydik: Kaleci antrenörümüz Murat Öztürk ile… Türk milli takımına yıllardır kaleci yetiştirmiş, bu anlamda resmen bir kaleci ekolüne dönüşmüş Fenerbahçemizde bu işin sırrını ve nasıl vuku bulduğunu kendisiyle konuştuk. Kalecilikte fiziki özelliklerin yanı sıra teknik kadar taktik bilgisinin de çok önemli olduğunu; kalecilerin karmaşık olanı basit olarak görebilmelerinin, doğru pozisyon alabilmelerinin ve futbolu her boyutuyla algılayabilmelerinin gerekliliğini vurgulayan; kısacası "İyi kaleci"nin tanımını yapan Hocamızın söylediklerinin hepsi altı çizilecek cinsten oldu.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Fenerbahçe tarihinde hep iyi kaleciler görev yapmış. Dolayısıyla camiada kaliteli kaleci bulundurma geleneği mevcut. Her iyi kaleci, bir iz bırakarak, özellik kazandırarak ayrılmış Fenerbahçe’den. Yani bir anlamda bir kültür oluşmuş. Örneğin; Cihat Arman, Hazım Cantez, Şükrü Ersoy, Yavuz Şimşek, İlie Datcu, Yaşar Duran, Toni Schumacher, Engin İpekoğlu, Rüştü Reçber ve Volkan Demirel. Milli takım kalesi genellikle Fenerbahçe kalecileri tarafından korunmuştur. Bu oluşumun diğer takımlardan daha farklı bir yerde durduğu kabul görmüş bir gerçektir.

02: Aykut Kocaman, Türk futbolunda, bir çok konudaki uygulamaları ve ezberletilmiş, alıştırılmış bakış açılarını değiştiren, zekasıyla, bilgisiyle ve donanımıyla yeni bir anlayış sunacak vizyona sahip bir teknik direktör ve futbol adamıdır.

03: Antrenmanlardaki temel amacımız onların iyi yönlerini daha iyi hale getirebilmek ve daha iyi yapabileceklerinin üstünde durmaktır. Kaleci tekniği konusunda Volkan Demirel tecrübesiyle bize yardımcı oluyor. Grubun motivasyonunda da büyük etkisi var. Onlar beklentilerin zaten farkındalar. Fenerbahçe’nin kalecisinin işi sadece üç direk arasında durmak değildir. Her zaman futbolun birçok boyutunu bilmek ve uygulamak durumundasınız. 
04: Türkiye’de kaleciye ait taktik bilgisi biraz ihmal edilmiş gibi bir duruyor. Basit bir örnek verecek olursam; kalecinin topa sahip olduğunu düşünelim. Kalecinin o anda topu uzun mu, kısa mı ve sahanın hangi bölgesine oynayacağı veya oyunu dinlendirmesi mi gerektiği, taktik bilgisiyle ilgilidir. Ayağıyla veya eliyle topu istediği yere atabilmesi ise teknik beceriyle ilgidir. Ama siz kaleciye topu sadece istediği yere atabilmesini öğretir de neyi ne zaman yapması gerektiği bilgisini, yani taktik bilgiyi ihmal ederseniz, o zaman kaleci ancak doğaçlama yapabilir. Üst düzey performans gerektiren maçlarda da taktik bilgi eksikliği sorunlara yol açabilir.
05: Futbol son derece basit kuralları olan bir grup sporu. Kısaca kim iyi ise o oynar; bu kadar nettir. Kalecilikte yazılı olmayan ancak kalecilerin çok iyi bildiği kurallar vardır. Her zaman hazır olmak esastır. Zaten bu zorluğu kolaylaştırmak için görev alıyorsunuz.
06: 1970 Dünya Kupası’nda Pele’nin kafayla vurduğu ve İngiliz kaleci Gorden Banks’in sağ alt köşeden çıkardığı top tüm zamanların en iyisi olarak bilinir. Bunu popüler yapan vuruşu Pele’nin, kurtaran kalecinin de Dünyaca ünlü Gordon Banks olmasıdır. Hızlı oynanan günümüz futbolunda, Türkiye ve Dünya’da, hemen hemen her hafta herhangi bir karşılaşmada bu tip iyi hamleler görebiliriz.

07: Kaleci, maç içinde veya sonrasında sevinç ve üzüntü aralığını geniş tutmamalıdır. O zaman geleceğinize güvenle bakabilirsiniz. Derin gelgitler yaşarsanız performansınız da olumsuz etkilenir. Aynı zamanda kalecilik bırakana kadar gelişimin istendiği mevkii olmuştur.
BASIN FOTOĞRAFI

• Bu yaz Fenerium’dan çıkamayacaksınız

"Tek Yürek - Tek Heyecan, hepimiz Fenerbahçe için"… Fenerium, 2011 Yaz Koleksiyonu’na ait imaj çekimlerini tüm şubelerimizden gelen sporcuların katılımıyla Can Bartu Tesisleri ve Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu basın toplantı odasında oluşturulan stüdyo ortamında gerçekleştirdi. Sporcularımız, yeni koleksiyon ürünlerle birbirinden güzel pozlar verirken eğlenmeyi de ihmal etmediler. Asıl lansmanı daha sonraki aylarda yapılacak olan 2011 Yaz Koleksiyonu’na dair ilk görüntüler derginizde…

BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1
BASIN FOTOĞRAFI-2
BASIN FOTOĞRAFI-3
BASIN FOTOĞRAFI-4

• Yüksek Divan Kurulu toplandı; Şampiyonlar Başbakanlık Konutu’ndaydı; Topuk Yaylası’nda Fenerbahçe’nin vizyonuna tebrik yağdı; Türkiye bu sınavı da başarıyla geçecek / Erzurum 25. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları; Kulüpler Birliği Vakfı TT Arena’daydı; Halınız da artık sarı lacivert; Zogota Fenerbahçe’de; Faruk Ilgaz: "Ben de Radyo Fenerbahçe dinliyorum"; Hüseyin Avni Mutlu Kulübümüzü ziyaret etti; Aidat ödemeleri sürüyor; Samandıra’da halay şov; U17 / Olaylı maçın faturası kesildi; Kadınlar All-Star coşturdu; TBMM Komisyon üyeleri Stadımızı gezdi; 500 bin TL’lik sahte Fenerium ürünü ele geçirildi; Stadımızda yenilikler; Ömer Onan öğrencilerle bir araya geldi; Fenerbahçe Ülker medyada da lider; Yaşar Büyükanıt tesislerimizi gezdi ve daha birçok haber "Haber Turu" sayfalarımızla Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız.

• Fotoğraflarla Antalya kampı! Takımın birlik ve beraberliğini pekiştiren, aldığı galibiyetlerde büyük rol oynayan kamp dönemi futbolcularımızın hiç görmediğiniz fotoğraflarıyla derginizde… Çok özel haberler de kamp dosyasında sizleri bekliyor. 

• Kaptan’dan zıt bakış açısı

Muhteşem şutlarıyla kalecileri çaresiz bırakan Kaptanımız Alex de Souza, olaya bir de onların penceresinden bakmak istemiş olacak ki kendini kalede çalıştırdı. 
İkinci yarı hazırlıklarını Antalya kampında geçiren Fenerbahçemizde, Kaptanımız Alex de Souza’yı bir ara kalede kurtarış çalışırken gördük. Kaleci antrenörümüz Murat Öztürk’ün de desteğiyle kalede teknik sıçrayış çalışan Kaptan, "taktiksel açıdan kalecileri daha fazla ne kadar çaresiz durumda bırakabileceğinin hesaplarını yapıyor anlaşılan" diye düşündük. Kaptanın konsantrasyonunu bozmadan oradan uzaklaştık. 
BASIN FOTOĞRAFI

Alex de Souza: "Hayatımın temelini ailem oluşturuyor"

FB TV’de yayınlanan "1’e 1" adlı programda çocukluğundan itibaren hayatını ve futbol kariyerini anlatan Alex, Fenerbahçe elde ettiği rekorların sırrının tek kelimeyle "çalışmak" olduğunu belirterek, "Maçlarda kendi kalitemi takıma yansıtmaya çalışıyorum. Elde ettiğim rekorlar, çalışmamın ne kadar düzgün, güzel gittiğinin kanıtları…" dedi.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Daianne’nin ailesine iyi bir eş olabileceğimi kanıtlamam gerekiyordu. Ailesinin kökeni Lübnan’a dayandığı için biraz kapalı bir yapıya sahiplerdi. Benim için biraz sıkıntılı bir dönemdi. Bu Daianne’ye olan aşkımı daha da güçlendirdi. Bugüne kadar sevgimiz artarak geldi. Hayatımın temelini ailem oluşturuyor. Eşim 13 yıldır her zaman benim yanımda. İlk kızımız Maria doğmadan önce eşim iki düşük yapmıştı. Uzun bir tedavi sonrası Maria’ya hamile kaldı. Sonra Antonia ve oğlum Felipe dünyaya geldi."
02: 2002 Dünya Kupası’na gidememek en büyük hüznüm. Teknik direktörümüzün o anki kararıyla Dünya Kupası’na gidemedim. Bazen yanınızda olduğunu sandığınız arkadaşların aslında sahte arkadaşlıklar beslediğini, o insanların ardınızdan iş çevirdiğinizi görüyorsunuz"
03: Annem çalıştığı için beni anneannem büyüttü. Annem ve teyzelerim bayan takımında futbol oynadılar. Annem çok yetenekli bir golcüydü. Bana hamileyken bile futbol oynamış. Golcülüğümü annemden almışım. Küçükken en büyük hayalim; ailemi kiradan kurtarmaktı. Futboldan para kazanmaya başladığımda ilk iş olarak aileme ev aldım. 
BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1
BASIN FOTOĞRAFI-2


Ramil Guliyev: "Başarı için Fenerbahçe’ye geldim"

Sporcu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ramil Guliyev,  20 yaşında olmasına rağmen birçok başarıya imza atarak, aileden gelen sporcu kimliğini en iyi şekilde taşıyor. Hayalinin 32 yıl önce 200 metrede İtalyan atlet Pietro Mennea’nın kırdığı rekorun bir adım ötesine geçmek olduğunu belirten genç atlet, başarının tek sırrının çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak olduğuna inanıyor. Atletizme duyduğu ilgiyi bizlerle paylaşırken gözleri parlayan Ramil Guliyev’in Fenerbahçe forması altında birçok başarıya imza atacağına biz inanıyoruz.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Annem ve babam da atlettiler. Ve benim ilk antrenörüm de babamdı. Antrenmanlara başladıktan sonra bu spor dalına ilgim daha da arttı. İlk büyük yarışım Dünya Yıldızlar Şampiyonasıydı. O yarışta ikinci oldum. Bu başarı bende hırs yarattı. O yarışta anladım ki ben atletizmde başarılı olacağım.
02: Fenerbahçe’de olmaktan bu forma altında yarışmaktan ve yarışacak olmaktan dolayı gururlu ve mutluyum. Fenerbahçe’ye başarı için geldim. Yeni başarılara imza atacağıma inanıyorum ve çok çalışıyorum.

03: 200 metrede Dünya rekoru kırmak istiyorum.

04: Amerikalı sprinter Michael Johnson’u örnek alıyorum. O emekli oldu ancak onun koşularını izleyip teknik açıdan onun gibi koşmak istiyorum. 

BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1

Marko Tomas: "Bizim için asıl yarış şimdi başlıyor"

Marko Tomas, adeta basketbolun içinde doğmuş bir sporcu. Babası ve ağabeyinin basketbolla olan ilişkisi, kendisinin de küçük yaştan itibaren basketbola yönelmesini sağlamış. Marko, lise yıllarından itibaren basketbolda bir kariyeri olması üzerine hayatını şekillendirmiş. Fenerbahçe Ülker’de devam ettiği kariyeri, takımın Euroleague ve Türkiye Ligi’ndeki durumu, basketbol sonrası kariyeri ile ilgili konuştuk. Ortaköy’de yapılan fotoğraf çekimlerinde güvercinleri besleyen ve Galata’daki balıkçılara özenen Hırvat basketbolcuyla keyifli bir sohbet yaptık.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Bu kez kendi gideceğim yere karar verme hakkımı elde ettim. Benimle ilgilenen bir çok takım vardı. Gelmeden önce Roko Ukic ile görüştüm. Kendisi benim yakın arkadaşımdı. Buranın güzel bir kulüp olduğunu söyledi. Ayrıca coach Spahija’nın da Fenerbahçe Ülker’e geleceğini öğrendiğimde buraya gelmeye karar verdim.
02: Şu ana kadar yaptığımız tüm maçlar, gerek Euroleague gerekse Türkiye Ligi açısından hazırlık niteliğindeydi. Bizim için asıl yarış şimdi başlıyor.
03: Play – Off ve Top 16’nın en önemli anahtarı defans. Koç da bize önce savunma sonra hücum fikrini aşılıyor.
04: Salonu dolduran taraftar, benim için sürpriz oldu. Onlar gerçekten bir takımı nasıl ateşleyeceğini bilen bir grup. Futbolda 12. adam dendiği gibi bence Fenerbahçe taraftarı için basketbolda da 6. adam ifadesini kullanabiliriz.
BASIN FOTOĞRAFI

Mert Öztemel "Olimpiyatlarda tarih yazmak istiyoruz"

Fenerbahçe Boks Şubesi’nin 14 yıldır şube kaptanlığını yapan Mert Öztemel ile Fenerbahçe Boks Şubesi Lokali’nde şubenin 2010 yılı içinde kazandığı başarıları, 2011 hedeflerini ve 2012 Olimpiyatları ile ilgili beklentilerini konuştuk. Türkiye genelinde oluşturdukları Boks Okulları’ndan binlerce sporcuyu ülkemize kazandırdıklarını dile getiren Öztemel, 2016 Milli Takımı’nın yarısının bu çocukların arasından çıkacağını da iddia etti.  
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Türkiye Kulüplerarası Boks Şampiyonası’nda yarı finale kadar Kocaeli ile büyük bir çekişme yaşıyorduk. Adeta boksun derbisi gibiydi. Daha sonra yarı finalde sporcularımız arayı açmaya başladılar ve büyük çekişmelere sahne olan bir turnuvanın ardından 5 altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalya kazanan Fenerbahçe Spor Kulübü Boks Şubemiz 45 puanla takım halinde Türkiye Şampiyonu oldu. Kısacası geçen yıla baktığımız zaman; büyükler, kulüpler ve ferdi şampiyonaları zirvede kapattık.
02: Başkanımızın Fenerbahçe Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde yaptırdığı kamp binasında tüm yaş kategorilerinde, sporcumuzun kalmasına ve hazırlanmasına imkan sağlandı. Bu binanın yapımından sonra boksörlerimizin performanslarında ciddi bir yükseliş ortaya çıktı. Başkanımız ayrıca, olimpiyata katılmaya hak kazanan boksörlerimizi için tam yetki verdi; kendilerine olimpiyat vizesini almaları halinde her türlü imkanın sağlanacağını ifade etti. Ben de boksörlerimize bunu ilettim. Şimdi hepsi kampta ve yoğun bir şekilde 2011 yılında yapılacak şampiyonalara hazırlanıyorlar. 2 Kübalı antrenörle anlaşıldı.
03: Ankara’da yürütmeye başladığımız proje ülke geneline yayıldı. Şu anda 10 ilde pilot bölgemiz var. Trabzon’dan Iğdır’a, Ağrı’dan Malatya’ya, Bayburt’a varan bir boks okulu ağımız var. Bu okullardaki hocalarımız da kendi bölgelerinin ve Türkiye’nin en iyi boks eğitmenleri. Zaten çoğu şampiyon boksör. Şimdi Muş’ta kimsesiz çocuklar arasından yaptığımız bir seçimle boksa yetenekli 20 çocuğu bünyemize aldık. İddia ediyorum ki; bu boks okullarından yetişen çocuklar, 2016 Milli Takımı’nın yarısından fazlasını oluşturacak. 
BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1

Memet Tazegül: "Fenerbahçe Dergisi Türkiye’nin en çok satan Dergisi olacak"  

Fenerbahçe Dergisinin Abonelik hizmetlerinde yeni stratejik ortağı olan Tenha Telekomünikasyon AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Memet Tazegül ile hizmet kalitesi ve Taraftar memnuniyeti ekseninde bir söyleşi yaptık. 
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Fenerbahçe Dergisi Türkiye’nin en çok satan dergisi olacak. Hem de kırılması zor bir rekorla. Biz bunu başaracağız. Tenha Telekomünikasyon olarak biz bunu yaparız ve yapacağız.
02: Aslında hayatımızın her aşamasında, hem özel yaşamda, hem de iş dünyasında, karşımızdakini ikna etme durumu ile karşılaşıyoruz. Üstelik bu durum çağrı merkezlerinde yüz yüze olmanın dışında elektronik ortamda da gerçekleşiyor. Eğer ikna etmenin altında yatan psikolojik etmenleri ve dinamikleri daha iyi anlayacak olursak, işimiz kolaylaşır. Daha etkin ve verimli bir şekilde amacımıza ulaşırız. Tenha Telekomünikasyon olarak; son derece interaktif ve gerçeğe dayalı örnekleri ile derinlemesine bir öğrenme ve davranış değişikliği yaratmayı amaçladık ve başardık.  
BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1

• Profesyonel Futbol Takımımızın Yeni Malatyaspor, Samsunspor (hazırlık maçı), Antalyaspor, Gençlerbirliği (Ziraat Türkiye Kupası) ve Trabzonspor maçlarına dair tüm istatistikler ve karşılaşma notları derginizde. A2 Ligi nabzı da derginizde atıyor. 

•  Yazarımız Sibel Kurt’un yürüttüğü bölüm Sibel’in Sahası’nda konuk; Kerem Alışık. 
Kerem Alışık: "Biz Fenerbahçe’ye çok ALIŞIK’ız…"

Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Bizde babadan oğla geçen bir şey Fenerbahçeli olmak. Ben ilk maça babamın omzunda gitmiştim. Tabii ki bir Fenerbahçe maçıydı. Babam da sıkı bir Fenerbahçeliydi. Ben de sorgusuz sualsiz Fenerbahçeli oldum. Benim Fenerbahçe’ye, futbola olan hevesim, arzum, merakım, ilgim bayağı eskiye dayanır ve yeteneğimle de inanılmaz bir örtüşme yaşadım. 
02: Küçükken dualarımın içinde bile Fenerbahçe vardı: "Allah’ım, inşallah bu sene Fenerbahçe şampiyon olur." diye dualar ettiğimi anımsıyorum. O küçücük yaşlardan beri acayip bir tutku, Fenerbahçe tutkusu. Bir de futbolcuların resimlerini kesip biriktirirdik. Fenerbahçe’yi çok sıkı takip ederdim. Ben kendimi bildim bileli futbol hevesim vardı.
03: Futbola ilk olarak Dikilitaş’ta başladım. Lisanslı oldum. Sonra profesyonel oldum. Amatör milli takımında oynadım. Üsküdar Anadolu Spor Kulübü’nde oynadım. Burada oynarken bizim yöneticilerimizden biri sevgili başkanımız Aziz Yıldırım’dı. Sonra Sadri Şener ve Metin Aşık da vardı. Böyle bir yönetim kadrosu içinde ben profesyonelliğe adım attım.
04: Kulübümüzün özellikle amatör branşlara verdiği önem çok memnuniyet verici. Voleybolda, basketbolda, boksta, atletizmde, yüzmede, tüm branşlardaki ciddi başarılar bence tüm yetenekli gençlerin kulübe kaymasına yol açıyor. Bu da iyi bir geleceğe zemin hazırlıyor.
05: Ailemle gururlanıyorum. Övünüyorum ama onların başarısının benim olmadığının farkındayım. Ve onun için kendi şahsiyetimi ve kimliğimi oluşturup kendi yaptıklarımızla ayakta durup hayata karşı kendi felsefemizi yansıtmaya çalışıyoruz.
BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1

• Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Ayla Çelik’i ağırlıyor. 
"En rahat izlediğim karşılaşmalar hep Galatasaray karşılaşmaları olmuştur"
Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz…

01: Yazdıklarım duygusaldır ancak gerçeğe dairdir. Bütün şarkılarımda dinleyenlerin kendilerinden bir şeyler bulduğunu düşünüyorum ve bu yönde yorumlar da alıyorum. Aman iki gümbür gümbür şarkı yapalım da ortalığı yıkalım diyerek değil, son derece samimi, içten bir albüm yapmak istediğim için sıcak bir albüm olduğunu düşünüyorum.
02: Fenerbahçe’yi seçtim, Fenerbahçeli oldum. Gayet de memnunum camiamdan… Fenerbahçe’nin anlatamayacağım bir havası, tarzı var. Tarihiyle, taraftarıyla, renkleriyle, her şeyiyle...
03: Fenerbahçe tarihini A.Y.Ö (Aziz Yıldırım öncesi) ve A.Y.S (Aziz Yıldırım sonrası) olarak iki bölümde incelemek gerekir. Daha da detaya girmeye gerek yok bence. Umarım hep başımızda olur. Akrep burcu yanlış hatırlamıyorsam. Tam bir lider. Camiamız için değil sadece, Türk sporu için çok önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Ne mutlu ki bizim başkanımız kendisi. Kendisini çekemeyenlerin, kıskançlıktan bu ruh haline girdiklerini düşünüyorum.
BASIN FOTOĞRAFI
BASIN FOTOĞRAFI-1

• Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" köşesinde; "Ali Sami Yen Stadı’nın bizim kalbimizde de özel bir yeri var" konusuna dair yazısını tarihi belgelerle gözler önüne seriyor.  

• Köşe yazarlarımız Faruk Ilgaz, Abdülkadir Kuşin, Sedat Hayran, Hakan Cerrahoğlu, Ayşesu Zorlutuna, Gözde Ergunal, Jak Benzonana, İskender Songur ve Nükhet Eren gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar.

• Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde.
• Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden haberler, kayıt bilgileri derginizde…
• Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler, Fenercell ve Fenerbahçe Kart etkinlikleri derginizde.
• Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde.
• Kolejin Parlayan Yıldızları’nda konuklarımız Öykü ve Ezgi Yazıcı.
• Kanarya Dergisi
"Minik Kanaryalar" artık derginizde size özel bir köşe var. "Kanarya" adlı yeni köşede, şimdiden sizin sarı lacivert dünyanızı keşfetmek ve size rehberlik etmek için sabırsızlanıyoruz. Küçük muhabirimiz olup bize etrafınızda olup bitenleri anlatabilir veya kafanıza takılan soruları sorabilirsiniz. Tek yapmanız gereken bunları [email protected] e-posta adresine yollamak. "Minik Kanaryalar" resimli köşemiz de devam ediyor. Oradan da kendinizi tanıtabilirsiniz…
• Bu ayki 12. adamlar: Hayriye Zor, Aşkım Okumuş, Semra Talı.
• Fenerbahçe Dergisi, oyun, Feneroskop ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor.
• Fenerbahçe Dergisi’nin Şubat 2011 sayısı gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden poster ekiyle birlikte istemeyi unutmayın. 
Keyifli okumalar…

PAYLAŞ