Volkan Demirel Logo
18JANUARY 2015
Mert Günok:

Mert Günok: "İkinci Yarıda Deplasman Maçları Belirleyici Olacak"

Kalecimiz Mert Günok, ikinci yarıda deplasman maçlarının belirleyici olacağını belirtti ve şampiyonluk temennisinde bulundu.

Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan “Günün Röportajı” Programı’na konuk olan kalecimiz Mert Günok FB TV’nin  sorularını yanıtladı ve samimi açıklamalarda bulundu.

Kampın kendisi için çok iyi başladığını belirten Mert, “Bu sene gerçekten çok güzel bir tesiste çok keyifli başladı antrenmanlarımız. Havalar da tam istediğimiz gibi. Hafif kapalı, yağmurlu. Kalecilerin sevdiği havalardır. Şu ana kadar bir sıkıntımız yok. Sakatlıksız devam ediyoruz. Antrenman dışı ortamımız da gerçekten çok iyi. Hep beraber çeşitli etkinliklerle vakit geçiriyoruz. Bu kamp benim için çok iyi başladı diyebilirim.” dedi.

Kaleci antrenmanlarıyla ilgili bilgiler veren Mert Günok, “Hocamız kampa sert bir giriş yaptı. Murat hocamız biraz acımasız başladı ama tabi adapte olmak daha kolay oldu bu şekilde. Gerçi ara bu sene biraz daha kısaydı. Biz o arada da hocamızın verdiği programı uyguladık. Onun neticesinde hazır bir şekilde geldik. Dediğim gibi hızlı bir giriş oldu ama hepimiz memnunuz bu girişten ve tempodan. Takım da gerçekten çok iyi çalışıyor. Bunu biz de kaleci idmanlarının aralarında görebiliyoruz. İyi gidiyor şu anda her şey.” şeklinde konuştu.

Kalecimiz Mert Günok, antrenmanlarda bazen orta sahada, bazen forvette görev alan kalecilerle ilgili, “Sonuçta kalede olduğumuz zaman bizim topla çok oynama şansımız olmuyor. Bu tarz idmanlarda hocalarımız bizi oyun içine oyuncu olarak koyduğu zaman top ayağımıza geldiğinde baskı altında çabuk düşünme yeteneğimiz gelişiyor. Bu açıdan bizim için çok faydalı oluyor. Aynı zamanda zevkli oluyor. Benimde kendi adıma sevdiğim bir antrenman türü. Forvet hattında oynamak. Kaleci olmasaydım defans olmazdım herhalde forvet olurdum. Orası daha zevkli geliyor bana.” dedi.

Mert Günok: “Kaleci olmasaydım forvet olmak isterdim”

Kaleci olmasaydım forvet olmak isterdim diyen Mert Günok, “Forvet olmak isterdim. Daha zevkli ama tabi daha meşakkatli. Birazda seçim tarzına bağlı herhalde. Ben kaleciliği seçtim ve bundan da çok memnunum. Çok zevkli. Bir de takım kondisyon için koşu yaparken biz kaleci olarak ayrı idman yapıyoruz. O işin en zevkli kısmı oluyor.” diye konuştu.

Fenerbahçe’nin kalecisinin bir numaralı görevinin çalışmak olduğunu ifade eden Mert, “Burada ki anahtar kelime çalışmaktır. Fenerbahçe’nin kalecisinin bir numaralı görevi budur. Bizim her maçımızın temposu yüksek, her maç ayrı bir hikaye. Sonuçta maçta bir kaleci oynuyor ve kaleye geçtiğinizde en iyisini vermek zorundasınız. Burada kesinlikle mağlubiyete yer yok. Hataya yer yok. Çok iyi olmak zorundasınız. Murat hocamızla çok iyi bir şekilde çalışıyoruz. Volkan Abi ile tatlı bir rekabet içerisindeyiz. Erten’le, İsmet’le çalışmalarımız sezon başından beri çok iyi gidiyor bu sezon özellikle. Kendi adıma oynadığım maçlarda en iyisini ortaya koymaya çalıştım. Bundan sonra süre aldığım zamanlarda da en iyisini vermeye çalışacağım. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve bunu yapmak zorundayız. Fenerbahçe’nin kalecisi bunu her zaman en iyi şekilde yapmak zorunda.” ifadelerini kullandı.

Volkan Demirel’in kalede oluşunun kabullenmişliğinin olmadığını dile getiren başarılı kalecimiz, “Tabi ki hiçbir takımda bir kabullenmişlik olmaması lazım. Kendi adıma bir kabullenmişlik yok. Volkan Abi de bu şekilde ister. Erten de, İsmet de bu şekilde ister. Biz Fenerbahçe’nin başarısı için burada çalışıyoruz ve rekabet içerisindeyiz. Kim görev alıyorsa en iyisini vermek için çalışıyor. Bende bu şekilde çalışıyorum. Tabi ki oyuncular ve özellikle kaleciler oynadıkça yeteneklerini daha çok gösterme fırsatı buluyor. Biz de bu doğrultuda, bu rekabet içerisinde kendimizi daha fazla göstermek için çalışıyoruz. Maçlarda süre almak çok önemli. Süre aldığım karşılaşmaların sonunda milli takıma seçilmem ve seçicilerin bu performansı görmesi benim adıma gurur verici olaylardı. Her oyuncu ve her kaleci süre aldığı müddetçe kendini ve yeteneklerini daha fazla gösterme şansı buluyor. ” dedi.

Antrenmanlardaki motivasyonla ilgili konuşan Mert, “Tabiri caizse Allah’ın sevdiği kullarıyız ki çok yetenekliyiz ve bu açıdan sevdiğimiz işi yapıyoruz. Aynı zamanda çalışmalar da çok yüksek tempolu geçtiği için ne kadar ciddi olursak o kadar iyi ancak bu işin bir de zevk alma tarafı var. Biz de antrenmanlarda kaleciler olarak birbirimize şakayla karışık olarak takılıyoruz, birbirimizi itiyoruz ki çalışmalar daha keyifli hale gelsin. Tabi ki ciddiyeti bırakmadan yapıyoruz bunu. Antrenman esnasında en iyisini vermeye çalışıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Zaten hocamız bizden bunu istiyor. Bunu yaparken aralarda birbirimize şakayla karışık gol olduğu zamanlarda falan takılıyoruz, iteliyoruz ki bu da başarıyı getiriyor.” şeklinde konuştu.

Başka takımların kaleci antrenörlerinin de kendi antrenmanlarını  izlediğini  ve çok beğendiklerini dile getiren Mert Günok,  antrenmanlarla ilgili futbolun ve kaleciliğin geliştiğini ifade etti. Çağdaş kalecilik anlayışını ve dünyadaki gelişmeleri Kaleci Antrenörü Murat Öztürk sayesinde  uyum sağladıklarını ifade eden Mert Günok, “Futbol her sene farklı bir yöne gidiyor. Her sene farklı oyun tarzları çıkıyor. Kaleciler ve dolayısıyla Kalecilik gelişiyor.  Ben uzun zamandır Murat hocayla çalışıyorum. Şanslıyız ki yeni ne varsa bulup antrenmanlarda bize göstermeye devam ediyor.  Futbol ilerledikçe, kalecilik geliştikçe bu antrenman drilllerini yapmak zorundasınız. Hocamız sürekli bunları geliştirdiği için şanslıyız. Hem zevkli çalışmalar yapıyoruz hem de yeni çalışmalar yapıyoruz. dedi.

Mükemmeliyetçi olduğunu ve yaptığı işin en iyisini yapmaya çalıştığını belirten başarılı kalecimiz “Benim biraz mükemmeliyetçi bir yanım var. Bir iş yapıyorsam en iyisini yapmayı isterim. Hangi alanda olursa olsun. Bu kötü mü, iyi mi bilemiyorum. Olay iş ciddiyetine gelince, özellikle antrenmanlarda bir oyuncu gerekli özveriyi göstermiyorsa bu beni sinirlendiriyor. Çok nadirde olsa bu tip durumların benim konsantrasyonumu bozduğu da olmuştur. Ben işime ne kadar saygı duyuyorsam yanımdakinin de o kadar saygı duymasını isterim. Bunun maçlarda böyle olması zorunlu zaten. Antrenmanlarda da özellikle oyunlarda bu şekilde olması gerekiyor. Benim arkadaşımın bana faydalı olabilmesi için gerekli saygıyı göstermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Kalecilikte sürekli konuşmanın zorunluluk olduğunu dile getiren Günok, “Bir tarz meselesi. Bazı kaleciler belki konuşmayı sevmiyordur ama bir zorunluluk. Çünkü takımı en arkadan gören sizsiniz ve uyarmak zorundasınız herkesi. Ben belki biraz fazla yapıyorum. Bazen geri bildirimler geliyor. Ben bu şekilde daha rahat hissediyorum kendimi çünkü arkalarını görmüyor oyuncular, ben görüyorum. Bu aslında bir zorunluluk. Bunu bir kalecinin yapması lazım. Kalecinin kendisi içinde ayrı bir konsantrasyon kaynağı oluyor çünkü oyundan kopmamayı sağlıyor.” diye konuştu.

Dünya futboluyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mert, “Bize altyapıdan itibaren kalecilerin daha önde oynaması bilgisi veriliyordu. Biz altyapıdan  beri araya atılan toplarda pozisyonu başlamadan bitirme gibi çalışmalar yapıyorduk. Bir pozisyonda karşı karşıya kalma durumunda bir kurtarış yaptığınızda kurtarış yapmış olacaksınız ancak rakibi dışarıda karşıladığınız zaman aslında pozisyonu başlamadan bitirmiş oluyorsunuz. Belki maçtan sonra tartışılan pozisyonlar arasına hatta özete bile girmiyor ama ceza sahası dışında iki üç top engellediğiniz zaman çıkmasanız %100’lük pozisyonla karşı karşıya kalacaksınız. Bu aslında çok önemli bir detay ama çok konuşulan bir detay değil. Özellikle dünya kupasında Neuer’in ön plana çıkması kaleciler adına biraz daha iyi oldu. Bunu dünyada yapan başka kaleciler de vardı ama ön plana çıkmıyordu. Dünyanın en büyük organizasyonlarından birinde sürekli topları bu şekilde karşılaması bizler adına iyi oldu. Dünyanın en iyi 3 futbolcusu arasına girmeyi hak etti. Bence kazanması da gerekirdi. Ben oy versem O’na verirdim.  Bir kalecinin gol atma şansı yok. Diğer oyuncular dünyanın en önemli iki oyuncusu. Onlar attıkları gollerle giderler ama bir kalecinin yapabileceği şeyler sınırlı. Dünya kupasını almış bir takımın kalecisi. Bir önceki sene Şampiyonlar Ligi Şampiyonu bir takımın kalecisi. Çok önemli bir oyuncu bir takım için. Alabilirdi diye düşünüyorum.” dedi.

Geri paslarını doğru şekilde değerlendirmenin günümüz kaleciliğinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Mert Günok,  “Özellikle takımın baskı yediği anlarda top kaleciye geliyor geri pas olarak. Bu topları iyi kullandığınız takdirde kendi takımınızı rahatlatmış oluyorsunuz. Bunun çalışmasını Murat Öztürk hocamızla haftada bazen iki bazen tek sefer olmak üzere sık bir şekilde yapıyoruz. Nerede risk alınması gerektiğini bilmek gerekiyor sonuçta arkanızda kale var. Hata yaptığınız zaman geri dönüşü yok. Bazen sıkışık anlarda gelişine vurduğunuz toplar taca da gidebiliyor, rakibe de gidebiliyor. Oyunun % 90’ında biz çalıştığımız şeyleri sergilemek için bize geri pas geldiği zaman oyuncuyu bulmaya çalışıyoruz. Burada oyuncularında göre önemli çünkü soldan top geldiğinde sağa aldığınız zaman o oyuncunun kendini göstermesi gerekiyor açığa çıktığını ki ona top atılabilsin. Tabi oyuncularda bunun çalışmasını yapıyor. Biz de bunun çalışmasını antrenmanlarda sık bir şekilde yapıyoruz. Bizim için de iyi oluyor.”

Penaltı kurtarışlarında bir hayli başarılı olan kalecimiz Mert Günok, “Penaltı kurtarışlarında biraz iç güdü biraz 6. his var. Tabi işin biraz arka tarafı da var ama onu söylemek olmaz. O, işin biraz teknik kısmı. O bende kalsın. şeklinde konuştu.

Son olarak ikinci yarıyı değerlendiren başarılı kalecimiz Mert şunları söyledi: “Özellikle ikinci yarı da deplasmanda oynayacağımız maçlar belirleyici olacak gibi gözüküyor. Derbileri kendi sahamızda oynayacağız fakat bana göre deplasmanda oynayacağımız maçlar biraz daha önemli. Taraftarlarımız zaten gelebildikleri deplasman maçlarında bizi yalnız bırakmıyorlar. İkinci yarıdan itibaren kendi sahamızda da stadı dolduracaklarını düşünüyorum. Bunun sonunda da mutlu sona ulaşıp şampiyon olmamızı temenni ediyorum.”

SHARE