Fenerbahçe Dergisi’nin 108 no’lu Şubat 2012 sayısı; geçtiğimiz ay açılışı yapılan Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena’nın iç mekan görselinin bulunduğu ve "Bir Aziz Yıldırım eseri daha…" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı.  

Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz, büyük kaybımız Lefter Küçükanyodis’e ait. Gururla asacaksınız. 

Öte yandan, Fenerbahçe Dergisi’nin tirajı 55.000’i geçti. Aynı zamanda sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe taraftarına duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz. 

Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.

Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 19 75’i arayın. Ayrıntılar derginizde… 

Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar:

• Bir Aziz Yıldırım eseri daha… Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena’da her açıdan galip geldik

Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yeni evi Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena, 25 Ocak 2012 Çarşamba günü muhteşem gösteriler ve mükemmel bir ev sahipliğiyle hizmete girdi. Tesisisin mükemmel yapısının yanı sıra, yeni salonumuzun açılış maçı olan THY Avrupa Ligi Top 16 turu G Grubu ikinci karşılaşmasında Fenerbahçe Ülker’in EA7 Emporio Armani karşısında elde ettiği galibiyet de seyircileri ayrıca mutlu etti. Tesisimizin tüm teknik özellikleriyle size sunduğu ayrıcalıklar çok özel fotoğraflarla derginizde… 

Geçtiğimiz sezonu Fransa’da gol kralı olarak tamamlayan ve ülkesi Senegal’de yılın futbolcusu seçilen Moussa Sow sarı lacivertli forma için 4,5 yıllığına imza attı. Ara transfer döneminde Fenerbahçemizin kadrosuna dahil edilen 26 yaşındaki tecrübeli oyuncu, forvet hattında hünerlerini sergileyecek. 

Lefter Küçükandonyadis’in Fenerbahçe ve Türk bayraklarına sarılı naaşı, Fenerbahçeli futbolcuların omuzlarında Şükrü Saracoğlu Stadı’nın çimlerine doğru getirilirken, her renkten binlerce taraftarın doldurduğu tribünlerden şu tezahürat yükseliyordu: ’Tribünler inledi binlerce kere/ Ver Lefter’e yaz deftere/ Bitti kalem doldu defter/ Efsaneler ölmez Lefter… Kalem de defter de tükenmişti belki ama Fenerbahçe’nin ve Türk Futbolunun Ordinaryüsü Lefter Küçükandonyadis asla unutulmayacaktı. Çünkü efsaneler ne ölür ne de unutulurdu… 

Türk sporuna adını altın harflerle yazdırmış Dünyaca tanınan efsane futbolcumuzun Dünya’da bir ilk özelliği taşıyan cenaze merasiminden çok önemli notlar ve fotoğraflar derginizde… Seni hiç unutmayacağız Lefter Baba!

• Mehmet Topuz: "Herkes dikkatli olsun, özellikle de bu sene…"

15 Haziran 2009 günü, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda Başkanımız Aziz Yıldırım’la birlikte taraftara açık yapılan imza töreninde kafasındaki "Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak" yazılı şapkasını iyice oturtup, çubukludaki amblemimizi öptüğünden bu yana; hırsı, azmi ve kararlılığıyla, her şeyden öte takıma yaptığı takviyeyle Fenerbahçelilerin gönlünü kazanan Mehmet Topuz, çok açık ve net konuştu röportajımız boyunca… Yaşanan süreçte nasıl dimdik durabildiklerini ve maç gözlemlerini bizimle paylaşan başarılı orta saha oyuncumuz, en ufak bir faulün bile maçı gölgede bırakabildiğini dile getirdi ve özellikle bu sezon herkesin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Topuz, ligi birinci olarak tamamlayıp Play Off’ta şampiyonluk elde etmenin Fenerbahçe’ye nasip olmasını da temenni etti. 

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

01: Fenerbahçe’nin hedefi play-off’a kalmak değil, ligin sonunda şampiyon oluyormuş gibi ligi lider bitirmektir, sonra play-off’a katılmaktır. Hedefimiz budur. Geçen sene ikinci yarıda bir çıkışımız vardı. Bu çıkışa yine başladık. İyi oynuyoruz ve bu da skora yansımaya başladı. İlerleyen haftalarda daha iyi olacağına inanıyorum. Galibiyet serisi yakalayarak liderliği tekrardan alacağımıza inanıyorum. İnşallah düşündüğümüz gibi olur.  

02: Bu yoğun maç trafiğinde zorluk yaşayan bazı arkadaşlarımız oluyor ama maç temposunu yakalayıp, aralarda antrenman yapmaktansa 2-3 güne bir maç yapmak bence daha iyi. 

03: Konsantre oluyorum çünkü geçen seneki şampiyonluğumuzda en ufak bir leke olmadığını biliyorum. Bunu zaten Beşiktaşlısı olsun Galatasaraylısı olsun başka takımı tutan kişiler de biliyor. Biz bu doğrultuda bu sene de mücadelemizi haksızlıklara rağmen sürdürüyoruz. Bu sene de, geçen sene nasıl bir şampiyonluk kazandıysak, taraftarımızla kenetlenip aynı birlik ve berberliği gösterip şampiyon olmak istiyoruz. 

04: Sözleşmemin bitimi 2014’te olabilir. Benim felsefem; -Kayserispor’da da oynadığım dönemde de böyleydi- ben sözleşmeye hiç bakmam. Ne zaman bitiyor, ne zaman başlıyor. Sonuna kadar çalışırım, sonuna kadar elimden gelen mücadeleyi gösteririm.

05: Süper Lig’de kulüplerin eşit olup olmadığına ben karar veremem ama tabi maddi manevi herkesin gücü bellidir. Sahanın içine girildiği zaman her şey eşittir diye düşünüyorum. Kaldı ki özellikle son üç seneye baktığımız zaman, herkes herkesi yenebilecek güçte. Önceden 3 büyük takımlar bu maçı yener diye konuşurduk. Şimdi hangi maç kolay? Şimdi hepsi birbirinden zor geçiyor. Sahanın içindeki mücadeleye bakıyor. Sahanın içinde gereken mücadeleyi gösterdikten sonra büyük takım ortaya çıkıyor. 

06: En ufak faul bile bizi oyundan soğutuyor bazen. Biz saha içinde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bazen itiraz da etmek zorunda da kalıyoruz, kötü gözüken yine biz oluyoruz. Ama o fauller de, ince detaylar da bazen maç kaybettiriyor veya maç kazandırıyor. Tek sıkıntımız o. Belirli bir standart yakalayamıyorlar. Herkesin dikkatli olmasını istiyorum, özellikle de bu sene…

07: Milli Takım’da oynamak çok istiyorum ama bir türlü şans bulamadık. Yeni bir hoca geldi. Hocamıza bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Hocam görev verdiği sürece ben buradayım ve hazırım.

08: Bu arada herkes beni evli biliyor ama ben bekarım. 28 yaşındayım. Evlenmeyi de düşünüyorum.

Fenerbahçe’den ayrıldığının ilk haftasında hedefinin tekrar Fenerbahçe olduğunu belirtmişti ilk fırsatta… Ankara’da geçirdiği 2,5 sene boyunca tecrübe kazandı ve hedefi doğrultusunda ilk adımını attı. Ara transfer döneminde sarı laciverde tekrar imza atmanın inanılmaz mutluluğunu yaşıyor. Özgür Çek, çok saygı duyduğu Aykut Hoca’nın vereceği her şansı altın gibi değerlendirmeyi planlıyor. Kondisyonunu her daim hazır tutacağını söyleyen ve boş vakitlerinde bile oynadığı maçların cd’lerini izleyen Özgür, bu disiplin anlayışı ve yetenekleriyle kendi isminden sıkça söz ettireceğe benziyor…

ARA SPOTLAR: 

01: Ümit Özat’ın teknik direktörlüğündeki Ankaragücü’nde oynamak tecrübemi arttırdı, kendimi güçlü hissettim. Oynamanın çok büyük faydasını gördüm. Oradaki sözleşmem 3 yıl daha devam ediyordu ama hedefim burasıydı. Şimdi döndüm ve artık Fenerbahçe zamanı!

02: Sol ayağımı iyi kullandığımı düşünüyorum ama sağ ayağımı da biraz daha geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. Hava toplarında daha iyi olmalıyım. Kondisyon olarak her zaman hazır olmalıyım. Bunun da bilincindeyim zaten. Sol bek oynadığım zaman atağa çıkmayı çok seviyorum. Bunun da bana artı avantaj sağladığını düşünüyorum.  

03: Ben Fenerbahçe’den ayrıldığımda ilk olarak Ankaraspor’a gidecektim. Ankaraspor’un başında o zaman Aykut Hoca vardı. Onunla çalışmayı çok istiyordum. Ağabeylerimden onunla ilgili çok iyi şeyler duyuyordum. Orada olmadı, nasip buradaymış. Aykut Hoca, bu yaşanılan süreçte, saha içinde ve dışında, ortamı çok iyi korumuş. Bunu gördüm. Her açıdan 10 numara bir insan. 

04: Örnek aldığım futbolcu; Alex, Alex ve yine Alex. Hem saha içinde hem saha dışında inanılmaz bir beyefendi, futbolculuğunu anlatmaya bile gerek yok. Onun görüşlerinden faydalanmak istiyorum. Onunla iyi ki bu takımla tekrar bir araya geldim.

05: Volkan ağabeyin açıklaması biraz yanlış anlaşıldı. Volkan ağabey önemli bir konuya dikkat çekti.  Bir takım Süper Lig’de yer alıyorsa belli standartları yakalaması gerekiyor. Demek ki Orduspor’a bunu yakıştıramadı ki, söyledi. Volkan ağabeyin tespitine tamamen katılıyorum. Anadolu takımlarına baktığınız zaman, bazı eksikler olabiliyor ve en önemlisi de bunlar göz ardı ediliyor. Futbola yönetimsel olarak da değer veren takımlar, kulüpler iyi tesisler yapıyor. Başta Fenerbahçe’nin üst düzeydeki tesisleri olmak üzere, Ankaragücü’nde Melih Gökçek’in yaptırdığı tesisler de çok güzeldir. Sportif başarı hedeflenirken Süper Lig skalasındaki tesisleşmeye de maddi yatırım yapılmalı. 

06: Türk futbolu ve Fenerbahçe camiasının başı sağ olsun. Fenerbahçe belki de geçmişinin en önemli futbolcusunu kaybetti. Onu, artık kitaplardan ve cd’lerden öğreneceğiz. Bizim yaşımız yetmedi onu izlemeye. Ağabeylerimiz de anlattı çok önemli bir insan olduğunu. Fenerbahçe çok önemli bir şahsiyeti kaybetmiştir. Ailesine sabır diliyorum. Üzüntüsünü bizler de yaşıyoruz.  İnşallah bu sene kazanacağımız şampiyonluğu hem taraftara hem de Lefter’e hediye ederiz.  

07: La Liga’da, Real Madrid-Barcelona ve İngiltere’de de Manchester United ve Manchester City maçlarını izlemekten zevk alıyorum. En çok kendime yakın bulduğum ve keyifle izlediğim lig; İspanya. 

08: Oynadığım maçların hep cd’lerini alırım. Oynadığım maçlarda "neler yapmışım, nerde eksik yapmışım, nerde iyiyim" buna bir günümü ayırırım. Ankara’da böyle vakit geçirdiğim çok oldu.

09: Taraftarımızın verdiği desteğin, bize sağladığı gücün bence tarifi yok. Çekişmeli maçlarda her zaman yanımızda olacaklar, bunu biliyorum. Biz de onları bu sene -özellikle bu sene diyorum- şampiyonlukla mutlu etmek istiyoruz. Hedefimiz her zamanki gibi şampiyonluk. Bunu da başaracak güçteyiz. 

10: Sivasspor maçı mağlubiyetinin ardından, taraftarların futbolcuları havaalanında karşılaması hala hafızalarda. Çok güzel bir olay. Fenerbahçe’nin ne kadar büyük olduğunu sadece sözde değil, görsel olarak gösteren bir kanıt bu. Ne mutlu ki bu camianın bir bireyiyiz.

Bilyoner.com öyle bir yarışma düzenledi ki, bu kez "Top direkten döndü" lafı birinciyi belirledi. 

Bilyoner.com yetkilileri, geçtiğimiz ay içinde Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’ne giderek bir yarışma düzenledi. "Kale direğini nişanlama" yarışmasında, oyuncularımızdan Gökhan Gönül, Özer Hurmacı, Reto Ziegler, Gökay Iravul ve kalecilerimiz Volkan Demirel ile Mert Günok yarıştı. Her oyuncumuza 5 atış hakkı tanınan yarışmada, kale direğine en çok isabet ettiren ise büyük ödülün sahibi olacaktı. Heyecanın bir an olsun eksilmediği yarışmanın birincisi ise 5’te 3 yapan Reto Ziegler oldu. Ziegler yarışmanın büyük ödülü olarak İPad 2 kazanırken, diğer oyuncularımız ise kulaklık kazandılar. 

Yarışma sonrasında oyuncularımız Reto’yu tebrik ederken, "Aman gerçek maçta olmasın" diyerek espri yapmayı da ihmal etmediler. Öte yandan, bu yarışmanın Avrupa’nın diğer önde gelen kulüplerinde de sıkça yapıldığı da belirtildi. 

De Souza Ailesi, 2012 yılına evlerinde düzenledikleri bir partiyle girdiler. Akrabaları, aile dostları ve futbol takımımızdaki bazı oyuncuların katıldığı yeni yıl partisinde Kaptanımızın Alex de Souza’nın kızları Maria ve Antonia ile oğlu Felipe ilgi odağı oldu. De Souza Ailesi, Fenerbahçe camiasına sağlık, mutluluk ve bereket dolu bir yıl diledi. Evin bahçesinin ışıklandırıldığı ve özel bir temayla yapılan yeni yıl partisi, gece geç saatlere kadar sürdü. 

• TFF’nin önergesi reddedildi / Fenerbahçe’yi tuzağa düşüremediler; Yüksek Divan Kurulu olağan toplantısı yapıldı; Alex "Spor Pazarlaması" konferansında konuştu; Şemsi Yaralı Fenerbahçe’de; Arjantin Milli Takım Kaptanı Rodrigo Daniel Quiroga Fenerbahçemizde; Voleybolcularımıza müzik terapi; Penny Taylor yılın basketbolcusu seçildi; Cappie Pondexter yuvaya döndü; Mutlu yıllar Reto; "Son Kale Fenerbahçe" kitapçılarda; U18 Milli Takımı, Valentin Granatkin Turnuvası’nda 3. Oldu; Dev logolar asıldı; Volkan Ballı’nın babası son yolculuğuna uğurlandı; Engelli Taraftarlarımızla, Gazilerimize Önemli Duyuru ve daha birçok haber "Haber Turu" sayfalarımızla Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız.

• İserhardt: "Fenerbahçeli sporcuların sıcak davranışları Fenerbahçe sevgimin kaynağı oldu"

Almanya’da yaşayan 78 yaşındaki ihtiyar delikanlı Friedhelm İserhardt, koyu bir Fenerbahçe taraftarı. 1955 yılında henüz 22 yaşındayken bisikletle Türkiye’ye gelen İserhardt’ın Fenerbahçe sevgisi, Fenerbahçe atletizm takımına kayıt yaptırmasıyla başlıyor ve bugünlere dek sürüyor. Yaşadığı Rösrath kasabasında Fenerbahçe eşofmanlarıyla dolaştığı için adı; "Mister Fenerbahçe’ye" yani "Bay Fenerbahçe’ye" çıkan Friedhelm İserhardt’in hayali "Benim Kulübüm" dediği Fenerbahçe’nin maçını statta izleyebilmek ve İstanbul’u yeniden görmek.

• Yeni Bölüm: SARI LACİVERT LENS

Ömrünü Fenerbahçe ile zenginleştiren herkes için sarı lacivert renklerin bambaşka bir büyüsü vardır. İçinde bulunduğu mekanı bu renklerle sıcaklaştırır, dışarıda ise gözleri bu renkleri arar; bulduğunda ise; kendini daha çok ait hisseder, bir yerinden tutunmaya çalıştığı şu dünyaya. Bilir ki; Fenerbahçe her zaman dost bir el, sıcak bir kucaktır onun için… Dergimizde de, bu sayımızdan itibaren hayatı sarı lacivert olarak yorumlayan bir renktaşımızın, Ömer Keskin’in sanatsal fotoğraflarını göreceksiniz. Hatta dilerseniz, en kısa zamanda en yakın Fenerium Mağazası’na gidip bu fotoğrafları tuval canvasa basılmış haliyle satın alabilirsiniz. Bu ayki resimler; "Gün Fenerbahçe renkleriyle doğar" ve "Fener’in bahçesi"

Bu ayki konuğumuz Rana Cabbar… Onu en çok "Sakıncalı Piyade" oyunundaki "Sakıncalı" rolü ile tanıdık. Sonra yıllarca tiyatronun belkemiği diyebileceğimiz Ankara Sanat Tiyatrosu’ndan…  Başında birden fazla şapka ile gezen ender sanatçılarımızdan biri. Tiyatro, sinema, dizi oyunculuğu, senarist, proje tasarımlarının yanı sıra bir de sarı lacivert şapkası var ünlü sanatçımızın. Fenerbahçe forması altında basketbolda beş senelik bir geçmiş…  Bir de deyişi var ünlü oyuncumuzun; "Fenerbahçelilik Fenerbahçeliliktir."

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

01: Çocukluğumda Fenerbahçe çok popülerdi. Hoş şimdi de en popüler takım. O yıllarda da herkes bir takım tutuyordu. Bende bir takım tuttum. Fakat içeri girip, savaşıp, basketbolcu olarak top oynayınca gerçek ve bilinçli bir Fenerbahçelilik doğdu.

02: Tiyatroculuk tamamen bir evliliktir. Bu işle evli olmalısın. Yoksa çok kıskançtır.

03: Hepimiz Fenerbahçeliyiz. Fenerbahçelilik ve Fenerbahçe Spor Kulübü sürekli bir olaydır. Tabii ki yenilebilir, tabii ki bazen iyi gitmeyebilir. Lakin her günün bir akşamı; her günün bir sabahı vardır. Fenerbahçelilik Fenerbahçeliliktir. Fenerbahçe her zaman dikkat çeken ve göze batan bir takım olmuştur. Bu özelliğini hiç yitirmedi.

• Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Tuğba Altıntop’u konuk etti.

Hayatına Fenerbahçe’ye göre yön verenlerden bir isimle daha birlikteyiz bu ay Hayatın İçinden Fenerbahçe’de. Manken, fotomodel, oyuncu kimliğine bir de şarkıcı yorumunu ekleyen Tuğba Altıntop ile keyifli bir söyleşi yaptık kariyerine ve Fenerbahçemize dair...

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

01: Şarkıcılık, daha doğrusu yorumculuğuma da güveniyorum. Şan eğitimimi aldım, notayı öğrendim, kendime de güvenim var ve bu sektörde de kendimi göstermeye çalıştım.  

02: Dedem, Fenerbahçe’nin kuruluşuna yakın bir tarihte doğmuş ve Fenerbahçeli olmuştur. Anne ve baba tarafımdan tüm sülalem aşiret gibi Fenerbahçelidir. İçimizde öylesine, sıradan bir Fenerbahçeli yoktur. Hepsi gönülden bağlıdır. Ben de gözümü Fenerbahçe ile açtım hayata. Hem Kadir Çavuş’un torunu, hem de onun mirası olan Fenerbahçeliliği taşımaktan dolayı çok mutluyum.

03: Arkadaşlarım, "Erkek olsaydın ancak bu kadar yaşayabilirdin Fenerbahçeliliği" diyorlar ama Fenerbahçeliliğin erkeği bayanı yok ki sonuçta. Statta da evde de gayet güzel biçimde yaşıyorum Fenerbahçeliliği.  

04: Fenerbahçe’nin her galibiyeti, her golü, belli yerlere gönderdiğimiz mesajdır benim için. 3 Temmuz’dan bu yana içimdeki yeri eskisinden de büyük Fenerbahçe’nin.

• Nevin Nevlin: "Sonunda takım ruhu hep kazanıyor"

2008 yılından bu yana giydiği Fenerbahçe formasıyla bayan basketbol takımımızın başarılarında büyük role sahip olan milli oyuncumuz Nevin Nevlin ile keyifli bir sohbet yaptık. Gerçek bir takım oyunu sergilediklerini ve bunun da başarılarındaki en önemli faktör olduğunu dile getiren oyuncumuz hayatıyla ilgili önemli anları bizlerle paylaştı.

• Spor Toto Süper Lig’de profesyonel futbol takımımızın geçtiğimiz ay yaptığı tüm resmi karşılaşmaların maç özetleri çok özel istatistiki bilgilerle derginizde…

• Dr. Sedat Hayran’ın hazırladığı VIP KONUK’ta bu ay: Doğan Ofset Yayıncılık ve Matbaacılık AŞ. Genel Koordinatörü Sayın Osman Altınçekiç:

Fenerbahçe Dergimizin baskısını "First Class" kalite normlarında gerçekleştiren, ileri teknoloji baskı kapasitesi ve kalitesi, geniş hizmet kapsamı, yeni makine parkı, geniş müşteri tabanı, 550 genç işgücü ve iyi bir biçimde uyarlanmış dağıtım organizasyonu ile 21. yüzyılda uluslararası büyük baskı merkezi konumuna sahip,  Fenerbahçe Dergisi’nin "Third Party Processor" üçüncü parti hizmet veren stratejik iş ve çözüm ortağı olan Doğan Ofset Yayıncılık ve Matbaacılık AŞ.’nin değerli Genel Koordinatörü Osman Altınçekiç Bey’i ve kurumunu daha yakından tanımanız için bu sayımıza konuk ettik.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

01: Fenerbahçe 104 yıllık bir çınar. Spor kulübü olarak da doğdu. Gelirlerini yükseltmesiyle ve sponsorluklarıyla amatör şubelerine de doğru yatırımlar yaparak, olimpiyata giden sporcuların yüzde 40’ına sahip oldu. Bugün kendini büyük gören kulüplerden Fenerbahçe’yi ayıran özelliği de budur zaten. Sporcularıyla yaşayan, rekabet eden, Türkiye’de gelişimi sağlayan, atılım için eğiticiler getiren, daha iyiyi konuşarak değil çalışarak arayan bir kulüp haline dönüştü. Bu misyonuyla Türkiye’de başarılı olmakla kalmayıp, yabancı rakiplerine de karşı da güçlü olmayı başarması her şeyden önemliydi. Türkiye’ye de kimin büyük olduğu biliniyor, şimdi sıra Avrupa ve Dünya’daki rakiplerimize geldi.

02: Hiç unutmuyorum bir keresinde Büyükada karması ile Bostancı karmasının maçına - mekanı cennet olsun - Ordinaryus Lefter gelmişti. O gün bütün Kadıköy Bostancı’ya akın etmişti. Yer bulmak imkansızdı, babamla birlikte bir kamyonun tepesine çıkmıştık. İşte o gün kanımın bile sarı-lacivert olduğunu hissettim.

03: 0 yaşından 100 yaşına kadar her Fenerbahçeli için binlerce alınabilecek ürünün olduğu mağazalara sahip olmak ayrıcalıktır diye düşünüyorum.

04: Büyük Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilerimizi çok sevdiğimiz gibi, gözlerimiz yaşlı kavuşacağımız günü umut ve sabırla beklemekteyiz. Yaşadığımız bugünler birlik ve beraberliğimizi en üst boyutlara taşımıştır. Şimdiki görevimiz; yeni doğacak bebeklerden itibaren tarihimizi, yaşadıklarımızı ve bundan sonrada yaşayacaklarımızı daima anlatarak kulübümüze, armamıza, renklerimize ve Fenerbahçe Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaktır.

• Eski başkanlarımızdan saygıdeğer yazarımız Faruk Ilgaz bu ay, sarı lacivert forma altında Fenerbahçemizde büyük hizmetleri geçmiş olan Lefter Küçükandonyadis ile bugün aramızda bulunan en yaşlı futbolcu olan Fenerbahçeli Zeynel Üner’e dair iki ayrı yazı ile sizlerle buluşuyor. 

• Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; yakın dostu Mehmet Yıldırım’ı sizlerle tanıştırıyor ve onun bir yazısıyla şiirini sizlerle paylaşıyor. 

• Köşe yazarlarımız Dr. Sedat Hayran, Baki Aydın, Gürdoğan Yurtsever, Ayşesu Zorlutuna, Jak Benzonana, Ege Özışık, Gözde Ergünal, Oktay Ünsal ve konuk yazarımız Sezi Bakım gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar.

• Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde.

• Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden haberler, kayıt bilgileri derginizde…

• Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler sayfalarımızdan sizlere taşınıyor.

• Fenerium, Fenercell, Fenernet, Premium Kart, Fenerbahçe Kart, Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde.

• Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde.

• Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere… "Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz.

• Bu ayki 12. Adam sayfasının konukları; Asuman Özkök, Bürge Özkök ve Kıvanç Özkök.

 

• Fenerbahçe Dergisi, oyun ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor.

• Fenerbahçe Dergisi’nin 108. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden poster ekiyle birlikte istemeyi unutmayın. 

Keyifli okumalar…