“Fenerbahçe A Takımı Futbolcuları Emin Ellerde”
Fenerbahçe Gazetesi Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı doktoru Burak Kunduracıoğlu ile yeni sayısında bir söyleşi yaptı. Tam metin aşağıda yer almaktadır.
Fenerbahçe Spor Kulübü resmi sağlık sponsoru Medical Park Hastaneleri Fenerbahçe Futbol Takımı doktoru Burak Kunduracıoğlu, kısa zaman önce Fenerbahçe Spor Kulübü bünyesine katılmış olsa da, tanı ve tedavileriyle adından söz ettiriyor. Kimi tedaviye aldıysa kısa zaman içinde o sporcumuz sahalara döndü. Volkan’dan, Kuyt’a, Egemen’den Krasic’e kadar birçok oyuncu bugün onun sayesinde oynuyor!..
-Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ankara doğumluyum. Ankara Anadolu Lisesi AlmancaBölümü mezunuyum. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi bölümünden 1995 yılında mezun oldum.
1995 Eylül TUS sınavlarıyla Spor Hekimliği ihtisasını kazandım.1999 yılında uzman oldum.7 sene hastanede uzman doktor olarak çalıştım. 2006’da doçent oldum. 1 yıl hastanede çalıştıktan sonra kendime Ankara’da Reaktif adında klinik açtım. Spor Hekimliği dalında Türkiye’de çalışan tek özel kliniktir. Tüm Türkiye’den bütün sporcuları tedavi ettik. Üniversiteye danışman olarak giderken 7 yıl Gençlerbirliği kulübünün doktorluğunu yaptım.6 yıl Ankaraspor’un doktorluğunu yaptım. Medical Park ile anlaşınca İstanbul’a geldim. Medical Park’ın sponsorluğunda 2 yıl Galatasaray’da çalıştım. Bu sene de Medical Park’ın Fenerbahçe ile anlaşmasından sonra burada hizmet vermeye başladım.
-Medical Park ile Fenerbahçemizin sponsor anlaşması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok güzel oldu. Türkiye’nin en büyük camialarından bir tanesi Fenerbahçe. Biz Aykut hocaylaAnkara’da beraber çalışmıştık.Tekrar Aykut hocayla çalışmak benim için çok keyifli ve gurur verici. Aykut hoca benim çok sevdiğim bir insan, ağabeyim gibi. Medical Park bize böyle bir görev verdiği için çok mutlu oldum.
-Kamp dönemi ciddi sakatlıkların yaşandığı dönemlerdir. Bu seneki kamp döneminde ufak sakatlıklar dışında herhangi bir sakatlık yaşanmadı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz, bu konuda ne gibi önlemler aldınız?
Aykut hocayla Ankara’da birlikte çalıştığımız için bir disiplin oluyor. Aykut hoca ve ekibiyle son derece uyumlu çalışıyoruz. Oyuncuların dayanıklılığına bakıyoruz, laktak testleri yapıyoruz, kaç ritimde kaç kalp atışında koşacak bunları belirledikten sonra kuvvet desteğini belirliyoruz. Almanya’dan bir ekip getirdik Türkiye’de yapılmayan bir uygulama yapıyoruz. Yürürken koşarken EMG’li ayak testleri ve ona uygun tabanlar yapıyoruz. Oyuncuların yere nasıl bastıklarını belirliyoruz. Eğer yanlış basıyorlarsa hangi kaslara fazladan yük biniyor bunları belirliyoruz. Tüm antrenmanları izleyip teknik ekiple oturup antrenmanların analizlerini yapıyoruz. Bu uyum dolayısıyla sakatlıkları en aza indiriyoruz.
-Uzun süreli sakatlanan oyuncularda zihinsel olarak da bir düşüş yaşanıyor. Fiziki tedavinin yanında psikolojik olarak bir etkide bulunuyor musunuz?
Sürekli burada olduğumuz için ve 24 saatimizi burada geçirdiğimiz için futbolcularla artık doktor-futbolcu ilişkisinden çok ağabey-kardeş gibi olduk. Tabii ki ben bir psikolog değilim ama elimizden geldiği kadar onları pozitife sevk ederek motive etmeye çalışıyoruz.
-Başarılı kalecimiz Volkan Demirel’in sakatlığına gelecek olursak; kendi isteğiyle ameliyat olmamayı tercih etti. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Volkan çok fedakâr birisi. Ben 14 senedir sporcu sakatlıklarıyla ilgileniyorum bu kadar fedakâr bir sporcu görmedim. Omuzundaki bir kıkırdakta yırtık oldu. ’’Ameliyat olmazsan %60-70 omzun yine çıkar’’ dedik. Sezonu kapatacağını da söylediğimizde ’’yok ağabey ben sahaya çıkıp oynayacağım. Normal tedaviye devam et’’ dedi. Son derece iyi bir tedavi süreci geçirdi. Dokular yenilendiği için sakatlık riski her geçen gün azalıyor Sezon sonuna kadar gidebilirsek eğer kendisine tekrar ameliyat için teklif götüreceğiz. Volkan’ın kendi tercihidir.
- Yaza veda ettiğimiz bir dönemdeyiz. Artık kış ayları başlıyor. Takımımız kış mevsiminin çok sert yaşandığı deplasmanlara gidecek. Saha zeminleri de ister istemez mevsim şartları dolayısıyla ağırlaşacak. Oyuncularımızın hem soğuk havalardan hem de zorlu zeminlerden etkilenmemesi için ne gibi çalışmalar yapacaksınız?
Oyuncularımız bu şartlara yıllardır alışkınlar. Mevsim şartlarına uygun malzemeler kullanıyoruz. Mesela ayakkabının içine koyulan ayak ısıtıcılar. Bizim burada dikkat etmemiz gereken şey kas yapısının düzgün ve dengeli olması, vücut direncinin ve bağışıklığın düşmemesi. Vücut direncinin düşmesi ufak bir hastalık ileride büyük sakatlıklara yol açıyor. Saha şartlarının çok ağır olduğu zamanlar oluyor ama buna bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Futbolcularımıza adele güçlendirmesi yaparsak ve ekipmanlarla da bunu desteklersek üstesinden geliriz.
-Sakatlanan bir futbolcuyu tedavi için yurtdışına gönderme dönemi artık bitti. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Eskiden her sakatlanan futbolcu yurtdışına gönderilirdi. Fakat bizlere verilen eğitim, hastanelerimizin kalitesive üniversitelerimizle artık Avrupa’yı aratmıyoruz. Çok özel cerrahi gerektiren durumlarda kişilerin tercihi oluyor. Sonuçta her insan doktorunu seçmekte özgürdür. Artık sezonda 1 veya 2 kişi yurt dışına gidiyor onlar da ağırlıklı olarak yabancı oyuncular.
-Üstesinden gelemediğinizi bir sakatlık olmadığını biliyoruz. Fakat tedavisi sizi ve ekibinizi en çok zorlayan sakatlık hangisi?
Uyumlu çalıştıktan sonra üstesinden gelemeyeceğimiz sakatlık yok. Teşhis, tedavi süreleri ve sakatlıklar aşağı yukarı belli. Bu birazda kişilere göre değişiyor. Bazen ufak bir kas yırtığı 3 ay sürebiliyor. 6 haftadan önce dönmez dediğiniz futbolcu 3 haftada hazır hale gelebiliyor. Bu yüzden bizde hastalık yoktur hasta vardır! Eğer sporcu ne kadar kuvvetliyse güç dengesi ne kadar fazlaysa geri dönüşü o kadar hızlı oluyor. Bu mesela bir araba bozulması gibi düşünülmemeli. Arabanız bozulduğunda götürüp bozulan parçasını değiştirirsiniz düzelir. Fakat bir futbolcu 7 gün antrenman yapamadığı zaman eski formuna kavuşması için 14 gün antrenman yapması gerekir. 3 hafta tedavi uyguladığımız oyuncuların takımla birlikte çalışması için 5-6 hafta gibi bir zaman gerekiyor. Biraz sabır sorunu var bizde. Ne zaman oynayacak diye gazete ve televizyonlarda haberler çıkıyor. Bu da ekip üzerinde baskıya yol açıyor. Ama uyum mükemmel olduğu için bu baskıdan etkilenmiyoruz.
-Ekibiniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Erdem Yörükoğlu Uzman Fizyoterapist. Erdem ile 1999 yılında Gençlerbirliği’nden beri beraberiz. Umut Şahin de Fizyoterapist ve Ortopedi Uzmanıdır. Onunla da 11 yıldır beraberiz. Ata Özgür Ercan’da Fizyoterapist ve Osteopat (kemik tedavi) uzmanıdır. Ata ile de 6 senedir beraberiz. Murat Çalışkan masördür. Fuat Öz arkadaşımız Beden Eğitimi mezunudur. Onunla da yaklaşık 10 yıldır beraberiz. Medical Park çatısı altında ekibimle çalışıyorum. Ben nereye gidersen ekibimi de oraya götürüyorum. Sadece ben geldim diye bir durum söz konusu değil.
-Çok teşekkür ediyoruz vakit ayırdığınız için. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Biz buraya Medical Park vasıtasıyla geldik burada çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Medical Park’ın bütün hastaneleri, doktorları ve çalışan personeli özellikle Göztepe şubesi Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sağlık yönünden gerek teşhise yönelik tetkiklerinde,acil müdahalelerde gerekse hastalıkların tedavisinde arkamızda ciddi bir güç. Özellikle bu işlerle ilgilenen hastane genel müdür yardımcısı Fatma Şahin hastalarımıza yakın ilgiyi eksik etmemekte sporcularımızı, ailelerini, çalışan personeli ve yöneticilerin tüm işlemlerini titizlik içerisinde yapmaktadır. Buradan her birine teşekkür ediyorum. Hem performans hem sağlık yönünden çalışmalarımız sürüyor. Ben 20 yıldır çalışıyorum ilk defa burada bu kadar sistemli ve disiplinli şekilde çalışılıyor. Bu işler zaman gerektiren işler. Umarım herhangi bir problem yaşamayız ve aynı ekiple uzun yılar çalışırız. Gün geçtikçe çok daha iyi olacak. Kuvveti arttırmak, denge düzenini oturtmak ve onu maç içine yansıtmak uzun zaman isteyen bir iştir. Her şey ligin devre arasından sonra çok farklı olur, gelecek sene çok çok farklı olur.
**Resimde soldan sağa: Umut Şahin, Fuat Öz, Ata Özgür Ercan, Burak Kunduracıoğlu, Murat Çalışkan, Erdem Yörükoğlu**