Volkan Demirel Logo
31MART 2017
Fenerbahçe Dergisi Nisan Sayısı Çıkıyor

Fenerbahçe Dergisi Nisan Sayısı Çıkıyor

Kulübümüzün resmi yayın organı “Fenerbahçe Dergisi”nin 170 no’lu Nisan 2017 sayısı bayilerdeki yerini alırken; abonelerimize özel, hızlı teslimat hizmetiyle adresinize geliyor. Yine dopdolu bir içeriğe sahip derginizin bu ayki kapağında; erkek basketbol takımımızın İtalyan oyuncusu Luigi Datome yer alıyor. Derginiz, bu ay ayrıca Bogdan Bogdanovic’in imzalı posterini hediye ediyor.

Derginiz adresinize gelsin; ayrıca isminiz ve fotoğrafınız dergide yer alsın istiyorsanız; Fenerbahçe Dergisi üyelik işlemleri için Çağrı Merkezi’ni arayabilirsiniz: 0 216 975 1907

Özel içerikler için ayrıca; instagram/fenerbahcedergisi’ni takip etmeyi unutmayın.

Fenerbahçe Dergisi’nin Nisan sayısında öne çıkan içerikler ise şöyle:

• KAPAK KONUSU: Luigi Datome: “Tek hayalim Euroleague şampiyonluğu”

İtalya’da başlayan basketbol kariyerini NBA’de sürdüren yıldız oyuncu Luigi Datome, geçtiğimiz sezon itibariyle sırtına geçirdiği sarı lacivertli forma altında harikalar yarattı. Her iki forvet pozisyonunda da oynayabilen ve özellikle şut tehdidi ile ön plana çıkan yıldız oyuncu, skorer katkısının yanı sıra son derece mücadeleci ve hırslı bir yapıya sahip. Ribaundlarda da etkili olan Luigi Datome; çabukluğu, atletizmiyle geçiş hücumları için de önemli bir silah. Saha içinde ne kadar soğukkanlı ise saha dışında da bir o kadar sıcakkanlı yapıya sahip olan deneyimli yıldız ile keyifli bir röportaja imza attık. Öncelikle kariyerini ardından Fenerbahçe forması altında geçen 1,5 yılını konuştuğumuz İtalyan oyuncu ile basketbol dışındaki hayatı ile ilgili de sohbet ettik. Hedeflerini ve hayallerini anlatan Datome, takım arkadaşları hakkındaki sorulara da esprili yanıtlar verdi.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

* Bizi Lig’de ve Euroleague’de bekleyen uzun bir yol var. An itibariyle iyi bir pozisyondayız. Euroleague’de ilk 4 içinde yer almak saha avantajı açısından çok önemli. Onun dışında 1 olmak ile 4 olmak arasında hiç bir fark yok. Çünkü en iyilerle oynuyorsunuz ve herkesi yenmek zorundasınız. Geldiğim günden beri burada şunu da hissediyorum; Türk insanının ve taraftarlarımızın bizden beklentisi ve bu takımın ruhuyla da ilgili; Avrupa’daki en büyük başarıya ulaşmak. Bunu her gün işimi yaparken hissediyorum, bu da benim için en büyük motivasyonlardan bir tanesi.

* Çok savaşan bir takımız. İstekliyiz ve bunu da sahada gösteriyoruz. Son 2-3 yıldır burada tarihi başarılar elde ediniyor ama bunun öncesinde geçmişte yapılan büyük çalışmalar da var. Bugün ise burada basketbol çok farklı seviyeye ulaşmış durumda. Taraftarların bu takımla gurur duyduklarını düşünüyorum, çünkü tarihi bizimle birlikte yaşıyorlar.

* Biz oyuncular olarak ne kadar maç oynarsak; bizim için o kadar iyi. Şu ana kadar bizler için her şey eğlenceli ama staff için bu durum biraz daha zor oluyor; çünkü onların rakip takım için hazırlanacakları pek vakitleri olmuyor. 

* Genç yaşta uzun süreler alarak, hatalar yaparak, çok iyi basketbol oynamayı öğrendim. Kariyerim boyunca hep adım adım ilerledim ve hep kendime dürüst oldum. Neler yapabileceklerimi ve yapamayacaklarımı biliyordum. Hem fiziksel ve hem zihinsel olarak hep bir şeyleri geliştirmenin peşindeydim. Bu hep böyle devam etti.

* 15 yaşındayken bir antrenörüm bana deki ki; “Birisi olmak istiyorsan aslında hiç kimse olmamalısın. Şu anki Gigi’yi hiçbir zaman unutma” demişti.

* İlgisini çeken her türlü kitabı okuyan oyuncumuz, basketbol kariyeri sonrasında kütüphane açmayı planlıyor.

(Röportaj: İbrahim Kaya / Fotoğraflar: Burak Saltık / Çeviri: Defne Patır)

• Kulüp, futbol A takım haberleri, maç sayfaları, futbol altyapı, basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden haberler, Hedef 1 Milyon Üye ve Fenerbahçe Çocuk ve Gençlik Kulübü’nden haberler ve daha birçoğu “Haber Turu” sayfalarımızda! Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız.

• Fabiano Riberio: “İki kulvarda da bitirebileceğimiz en iyi noktada bitirmek istiyoruz”

Kendini bildi bileli kalede olma arzusuyla şartlar gereği futbola 16 yaşında başladı. Kalede iyi pozisyon tutup minimum risk almayı sevenlerden… Zaten genel olarak sakin bir yapıya sahip. Günümüzde kalecilerin oyun kurucular olarak da görev ve sorumluluk aldıklarının altını çiziyor. Fenerbahçe’de her iki kulvardaki kalan maçlarda ona da çok iş düşüyor. “Bu kulüp için çok emek vermiş, kulübün tarihine geçmiş, benim de çok saygı duyduğum bir kaleci.” olarak nitelediği Volkan Demirel’in beklenmedik sakatlığının ardından kaleyi devralan Fabiano Riberio ile görüştük. Eşi Gessica ve 3,5 yaşındaki kızı Lara ile birlikte Suadiye’deki evlerinde bizi ağırlayan Ribeiro, İstanbul’daki mutluluğunun devamlılığını arzuluyor. 

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

*Fenerbahçe gibi büyük bir takımda oynuyorsanız, profesyonelliğinizi her şartta korumalısınız. Burada her oyuncunun içi oynama isteğiyle doludur, değilse zaten burayı hak etmiyordur. Hocamızın kararlarına her zaman saygı duyarım. Oynasam da oynamasam da, her zaman kendimi hazır tutuyor, idmanlarda maksimumu vermeye gayret gösteriyorum. Bu fırsatın takım arkadaşımın sakatlığından dolayı geldiği için de büyük üzüntü yaşıyorum. Maalesef futbolun içinde sakatlık da var.

*Volkan Demirel, Bu kulüp için çok emek vermiş, kulübün tarihine geçmiş, benim de çok saygı duyduğum bir kaleci. Takımın başarısı ve birlikteliği için çabalayan örnek bir kaptan. Takımın iyi olmasını istiyor, onun tek isteği bu. İyi olmayan bir şey varsa, onu çözmeye çalışıyor. Büyük bir profesyonel.

*Kale aslında, her zaman en az risk almanız gereken bölgedir. Kalede iyi pozisyon aldığımı, kaleden çıkışlarımın da iyi olduğunu düşünüyorum. Kalecinin yapacakları biraz da hocanın sistemine ve takımın felsefesine bağlı. Kaleciler artık geçmiş yıllara kıyasla oyunun çok daha önemli bir parçası. Eskiden kaleciler sadece kurtarış yapan adamlardı, şimdilerde kalecinin ayağının nasıl olduğuna da önem veriliyor. Oyunu kuran oyuncular pozisyonuna geldiler.

* Sakin bir kalecinin olmanın ötesinde sakin de bir insanım. İşimin en önemli ve kilit noktası da bu. Her oyuncu arkasında güvendiği, yeri geldiğinde kendini sakinleştirecek, toparlayabilecek bir kaleci görmek ister. Hata yapma şansı da yoktur kalecinin. Orada yaptığı bir hata, çok pahalıya mal olabilir. Bu sorumluluğu da bilerek saha içinde işimi yapmaya çalışıyorum.

* Hedefimiz tüm maçlarımızı kazanmak. İki kulvarda yolumuza devam ediyoruz ve bitirebileceğimiz en iyi noktada bitirmek istiyoruz. Durum ne olursa olsun; Fenerbahçe gibi büyük kulüplerde bir maç kazanmakla mutlu olamazsınız.

* Gönlümden geçen kesinlikle Fenerbahçe’de kalmak yönünde. Bu sadece bana bağlı bir durum değil; teknik heyetin ve en önemlisi Başkanımızın kararı. Ben kalmak istiyorum ve bu düşünceyle her gün burada kalmayı hak edecek kapasitem olduğunu göstermeye çabalıyorum. Önce hak etmelisiniz, güven kazanmalısınız. Siz çalışırken insanlar sizin bu kulübün bir parçası olduğunuzu hissetmeli.

* Taraftarlarımız olduğunda sahadaki performansımız kat be kat artıyor. Fenerbahçe galibiyetlere alışık bir camia ve her zaman taraftarıyla bütünleşmesi gereken bir takım bana göre. Kötü günde de destek olduklarını; takımı ayağa kaldırdıklarını duydum ve bunu ilk günden beri de hissediyorum.

* Fabiano Ribeiro’nun küçüklüğünden beri en büyük 2. tutkusu; atlar. 1. tutkusu olan futbol sayesinde Brezilya’da birçok ata sahip olabildiği için şükrediyor.

 (Röportaj: Şafak Neyişci / Fotoğraflar: Tolga Ovalı – Semih Bahadır / Çeviri: Deniz Sarıtaç)

• Candace Parker: “Bu forma ile Euroleague şampiyonluğu yaşamak istiyorum”

Öyle bir basketbolcu düşünün ki, lider ruhuyla, zekâsıyla, basketbol bilgisiyle ve daha saymakta zorlandığımız birçok özelliğiyle hem en iyiler arasında kendine yer bulmalı, hem de heyecanından asla ve asla ödün vermemeli… Evet, Fenerbahçe forması giymenin heyecanını ve gururunu yaşadığını deyim yerindeyse göğsünü gere gere söyleyen Candace Parker’dan bahsediyoruz. Yani, basketbolun en iyileri arasına ismini yazdırmayı başarmış, özellikle de WNBA’de smaç basan ikinci oyuncu unvanını elinde bulunduran Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımımızın Birleşik Amerikalı basketbolcusu Candace Parker’dan! Yaşadığı şampiyonlukların, kaldırdığı sayısız kupanın yanı sıra Fenerbahçe forması altında da birçok başarıyı tatmayı amaçlayan Candace Parker ile kariyeri ve özel hayatı üzerine samimi bir röportaj yaptık.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

* Fenerbahçe’ye tercih etme sebeplerimden biri kupalar kazanmaktı. Final Four’a çıkmamız bu amacımızın sadece ilk adımıydı. Oldukça yetenekli ve özel oyunculardan kurulu bir takımız ve hep beraber umuyorum ki Euroleague şampiyonluğunu kazanacağız.

*  Türkiye Ligi, Avrupa’nın en güçlü liglerinden bir tanesi. Rakiplerimiz çok yetenekli oyunculara sahip ve onlara karşı oynamak heyecan verici. Maçların atmosferleri ise inanılmaz. Taraftarların takımlarına gösterdikleri tutkuyu görmek bana kolej kariyerimde hissettiklerimi hatırlatıyor.

* WNBA draftında birinci sıradan seçilmek hayalimin gerçek olması demekti. Çocukken hep bir gün WNBA’de oynayacağımı hayal ederdim. Oyuna ve başarıya aç olmayı, her yıl üstüne koyarak ilerlemeyi, hep daha iyisini hedeflemeyi kendime hayat felsefesi edindim.

* Kızım Lailaa benim için hayatta her şeyden önce gelir ve 1 numaramdır. Avrupa maceramda benimle birlikte olması benim için büyük önem taşıyor. O her zaman beni destekler ve annesinin yüzünde gülücükler oluşmasını sağlar.

* Lisa Leslie’den sonra WNBA’de smaç basan 2. oyuncu olarak tarihe geçen Parker için bunun anlamı; gurur ve onur!

*  Kolej yıllarında Tennessee forması taşıyan başarılı basketbolcunun, o dönem giydiği 3 numaralı formanın emekli edilmesi, kendisini onore etmiş durumda...

* Kuşkusuz bir sporcu için adaptasyon süreci çok ama çok önemlidir. Bu süreci ise Sandrine Gruda ve Jantel Laveder’ın hem saha içindeki, hem de saha dışındaki desteğiyle atlatan Parker, bu destekten oldukça mutlu…

* Parkede olduğu gibi beyaz perdede de-sinema- başarılı olan Candace Parker, 2012 yılında Kevin Durant ile birlikte rol aldığı “Thunderstruck” filmiyle sinemaseverlerin de karşısına çıktı…

 (Röportaj: Atilla Sertbakan / Fotoğraflar: Ahmet Hopyar / Çeviri: Taylan Ege Cingöz)

• Genç Yetenek Bu Ay: Oğulcan Yatgın: “Lig’de ve Avrupa’da şampiyon olmak istiyoruz”

Genç Yetenek köşemizin bu ayki konuğu; Fenerbahçe altyapısında başladığı voleybol yaşamını A Takım’da sürdüren Oğulcan Yatgın. Fenerbahçe’de kalıcı olmak istediğini belirten genç pasörümüz ile hedeflerine yönelik keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

* Fenerbahçe altyapısında gençlere öyle bir ilgi ve alaka var ki; mesela çalıştığım hiçbir antrenörle herhangi bir sorun yaşamadım. Herkes pozitif ve başarı odaklı. Hep destek gördüm. Salon ya da ekipman sıkıntısını hiç yaşamadım. Her zaman imkan var. Her zaman destek görüyorsunuz. A Takımdaki gibi altyapıda da arkadaşlık ortamı harika. Tüm bunlar Fenerbahçe’yi cazibe merkezi haline getiriyor.

* Daha her şeyin başındayım. Hem fiziksel hem de taktiksel olarak kendimi geliştirmem gereken çok şey var. Tabii Fenerbahçe’de uzun zamanlar ilk 6 oyuncusu olmak hedeflerim arasında. Aynı zamanda A Milli Takım formasıyla ülkemi temsil etmek istiyorum.

* Taraftarlarımız maçlarımıza geldiğinde Takımımız adeta ateşleniyor. Takım daha bir hevesleniyor ve zafere odaklanıyor. Kalan maçlarımızda da onları maçlarımızda görmek istiyoruz. Sezon sonu kupaları birlikte kaldırmak istiyoruz.

* Geçtiğimiz yıl U20 Erkek Milli Takımımızla Balkan Şampiyonluğu yaşayan Oğulcan Yatgın, final maçının MVP ödülünü efsane Sırp pasör Nikola Grbic’in elinden aldı.

* Oğulcan Yatgın, Sırbistan’da düzenlenen Balkan Şampiyonası final maçının ardından en iyi pasör ödülünün sahibi oldu.

(Röportaj: Burak Soyer / Fotoğraflar: Ahmet Hopyar)

• Osman Can Özdeveci ile Eda Tuğsuz: “Camiamızı gururlandırmaya devam edeceğiz”

Osman Can Özdeveci ile Eda Tuğsuz, Fenerbahçe Atletizm Şubemizin kariyer basamaklarını emin adımlarla çıkan, başarıya aç atletlerinden sadece ikisi. Geçtiğimiz ay İspanya’da yapılan Avrupa Atmalar Kış Kupası’nda üst üste ikinci kez Avrupa Şampiyonu olan Osman Can Özdeveci ile cirit atma branşında dünya üçüncülüğünün ardından Avrupa ikinciliği unvanını elde eden Eda Tuğsuz, ülkemizi ve camiamızı gururlandırıp, göğsümüzü kabarttı. Biz de Fenerbahçe Dergisi olarak; genç atletlerimizle yarışlara dair her şeyi konuştuk.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

* Eda Tuğsuz: Yarış atmosferi çok heyecanlı ve rekabet doluydu. Kendi adıma kişisel performansımın üstüne çıkabilmek için fazlasıyla heyecanlıydım. Birazda hava şartlarının sıcak olması sebebiyle çok fazla efor sarf ettim. Rakiplerimin gözünün bende olması kendimi özel hissettirdi.

* Osman Can Özdeveci: Öncelikle şampiyonluk için çok mutlu olduğumu dile getirmek isterim. 2. kez Avrupa Şampiyonluğu’nun yanında bir de şampiyona rekoru kırmak beni çok mutlu etti. Verilen emeklerin karşılığını aldık. Üçüncüsünü de yapmak için çalışmalarımı sürdüreceğim.

(Röportaj: Burak Soyer / Fotoğraflar: Ahmet Hopyar)

Mehmet Örgen: “Doğru, dürüst, Atatürkçü, vatansever ve Fenerbahçeli olmaktan her zaman gurur duyacağım”

Bu ayki taraftar köşemize hem bu ülkenin hem de sarı lacivertin bir aşığını konuk ettik. Balyoz davasından dolayı 16 yıl hapse mahkum olan ve 36 ay boyunca fiilen cezaevinde kalarak özgürlüğü kısıtlanan, ailesinden, Fenerbahçe’sinden uzak kalan emekli Deniz Kurbay Kıdemli Albay Mehmet Örgen ve ailesiyle Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da bir araya geldik. “Atatürkçü, vatansever ve Fenerbahçeli” deyince, karakterini anlatmak için daha fazla söze gerek kalmıyor. Mehmet Örgen’le süreci ve Fenerbahçesi’ni konuştuk.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

* Benim mahkemedeki son sözüm; “Hapiste bu zorluklar ve güçlükler öldürücü olmadıkça bizi güçlendirecektir. Ne karar verirseniz verin, biz biliyoruz ki suçsuzuz. Her şey bizi daha da güçlendirecektir.” oldu. Her ne kadar Silahlı Kuvvetlerden ayrılmak zorunda kaldıysak da memlekete hizmete devam ediyoruz. Birikimimizi memlekete sunmaya devam ediyoruz. Biz içeriden; daha güçlü, daha Atatürkçü, daha vatansever olarak çıktık. Umuyorum memleketimiz daha iyi yerlere gelecektir.

* Bu süreçte Fenerbahçe’ye olan sevgim daha da arttı. Fenerbahçe ve Fenerbahçelilikle bir kader birliğim oldu.

* Fenerbahçeli olduğum için çok mutlu ve gururluyum. Bu camiaya ait olmaktan, bu camianın takımlarıyla birlikte heyecan yaşamaktan çok mutluyum. Bu camiada kendimi yalnız hissetmiyorum. İnşallah torunlarım da böyle devam edecek.

* Örgen Ailesi. Mehmet Örgen şu an özel sektörde çalışıyor. Eşi Sanem Örgen, Ataşehir Belediyesi Kültür Sanat Komitesi Başkanı. Küçük kanaryamız Sanem Naz Örgen, dans eğitimi alıyor ve şimdiden gözünü Harvard Üniversitesi’ne dikmiş durumda… Mehmet Can Örgen ise; bugünlerde sıkı bir şekilde üniversite sınavına hazırlanıyor; ODTÜ’de mühendislik okumayı hedefliyor.

* Başkanımız Azizi Yıldırım’ın, 17 Ocak 2013 günü cezaevine yaptığı ziyaret sırasında Mehmet Örgen’in doğum günü olan oğlu Mehmet Can için imzaladığı ve el yazısıyla; “Mehmetçiğim, yeni yaşını kutlar, sağlıklı bir hayat dilerim. İyi ki varsın. Aziz Yıldırım” yazdığı fotoğraf. Başkanımız; geçtiğimiz ay içinde Sanem Naz için de forma imzalamıştı.

* Mehmet Örgen’in cezaevinde yaptığı resimler, 2013 Şubat ayında Caddebostan Kültür Merkezi’nde sergilendi. Kitaba ismini veren ise; o gün 12 yaşında olan Mehmet Can Örgen’in şu sözleri oldu: “Güneş tutulmadan önce bir karanlık olur ya, babamları içeri aldıklarında o karanlık oluştu. Tekrar kavuştuğumuz zaman güneş doğacak ve babam çıkacak ve kalbimin yarısı geri gelecek.”

(Röportaj: Burak Soyer / Fotoğraflar: Ahmet Hopyar)

Profesyonel futbol takımımızın, basketbol ve voleybol takımlarımızın maçları öne çıkan dipnotlar ve istatistiklerle derginizde.

Yrd. Doç. Dr. Sedat Hayran ile “VIP Konuk” bölümünde bu ay konuk; Ümit Besen: “Futbol denince gözümü ilk Fenerbahçe’de açtım”

 (Fotoğraflar: Ahmet Hopyar)

• Yazarlarımız Alp Bacıoğlu (Milli futbolcu İsmail Kurt ve Kasımpaşalı Amigo Yaşar’ı rahmetle anıyoruz), İlker Üçer (Zorlu Mart Ayı), Jak Benzonana (Başarı İçin Mücadeleye Devam), Gürdoğan Yurtsever (Spor Kulüplerimiz Borç Sarmalından Nasıl Kurtulabilir?) ve Sibel’in Sahası (Hatırla Fenerli) Fenerbahçe gündemiyle alakalı özel yazılarıyla sizlerle buluşuyorlar.

Alp Bacıoğlu’nun kaleminden “Tarihten Yapraklar” bölümümüzde4. ölüm yıldönümünde Serkan Acar’ı sevgi saygı ve rahmetle anıyoruz.

• “Bir Milyondan Biriyim”de konuk; Barış Gündoğdu: “Fenerbahçe’nin her projesi Cumhuriyetimize büyük bir hizmettir.”

• Fenerbahçe Spor Okulları, Fenerbahçe Koleji, Fenerium, Fenercell, FenerNET etkinlikleri ve tüm duyurular derginizde.

• “Biz Bir Aileyiz” adlı köşemizde ailenizi Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz. Tek yapmanız gereken [email protected] e-posta adresine isminizi/soyadınızı ve yaşadığınız şehir bilgisini paylaşarak yayınlanmasını istediğiniz fotoğrafı atmak. 

• Mart ayında Fenerbahçe Dergisi üyesi olan Fenerbahçelilerin isim listesi ve VIP üyelerimize ait özel fotoğraflar… Siz de koleksiyon niteliğindeki bu özel sayfalarda yer almak isterseniz, tek yapmanız gereken 0 216 975 1907 no’lu Çağrı Merkezi’ni aramak.

 


PAYLAŞ