Fenerbahçemizin ve Milli Takımımızın başarılı file bekçisi Volkan Demirel, şampiyonluk hedefine dikkat çekerek, "Takıma yeni gelenlerden taraftara kadar herkes bunu istiyor. İnşallah da bunu başaracağız" dedi. Volkan Demirel geride kalan Galatasaray maçı, oynanacak Bursaspor maçı ve diğer konularda da açıklamalar yaptı.
Volkan Demirel, Fenerbahçe Televizyonu'nda Günün Röportajı programına konuk oldu ve soruları yanıtladı. Sorular ve Volkan Demirel'in yanıtları şöyle:
Soru: Galatasaray maçından istediğimiz sonucu alamadık. Baktığımız zaman diğer maçlarda olduğu gibi Galatasaray maçında da Fenerbahçeli oyunculara futbol dışı sertlik yapıldığını gördük. Örneğin Niang ciddi bir sakatlık yaşıyor; Dia yine aynı şekilde… Genel anlamda maç boyunca çok sert bir futbol ve biraz da hakemin bu sertliğe göz yummasıyla çok sert bir rakip vardı karşımızda. Bununla ilgili ne söylemek istersin?
Cevap: Türkiye liginde futbolda sertlik var fakat bu kötü niyetle yapılan bir şeyse rahatsız edici olabiliyor. Bunun dışında hırslı ve sert oynamak futbolu zevkli hale getiriyor diye düşünüyorum. Ancak buradaki ayrımı iyi yapmak gerekiyor. Kasten yapılan, sakatlığa sebep olan bir sertlik varsa bu çok rahatsız edici oluyor. Fenerbahçe, bu sertliklere biraz daha maruz kalıyor. Çünkü çok süratli, çok yetenekli, kanatlardan topu aldığında direkt kaleyi bulabilen futbolcularımız var. Bunlara engel olabilmek için sertlik uyguluyorlar, ancak faul yaparak durdurabiliyorlar ve hakem de buna müdahale yapmayınca futbolcular da maç da olumsuz etkileniyor. Niang ve Dia, umarım biran önce takıma dönerler.
Soru: Galatasaray derbisinde Fenerbahçe'nin mutlak favori gösterilmesi sizi etkiledi mi? Maç öncesi duygularınız ve takımın havası nasıldı?
Cevap: Saracoğlu'nda oynanan her maçın favorisi Fenerbahçe'dir. Burada farklı olan Galatasaray'ın geçen yıllardaki performansı ve şuan ki durumuydu. Maçtan önce yapılan yorumlar bizi çok fazla etkilemedi ancak tabii ki söylenenleri duyuyorsunuz okuyorsunuz. Bunlarla ilgilenmemeniz mümkün değil. Maçtan önce Galatasaray'da hoca değişikliği oldu, birçok şey konuşuldu. Gündem değiştirilmeye çalışıldı; maçın önemini ve konsantrasyonumuzu bozmaya çalıştılar. 10 yıl süren bir geleneğimiz vardı ve bu bozuldu. Maçtan sonra 'Beraberliğe seviniyorlar' derken bunu anlatmaya çalışıyordum aslında. Karşı tarafa olumsuz bir yorum yapmak için konuşmadım. Anlatmak istediğim; rakibimiz karşısında ezici bir üstünlüğümüz olduğu ve bunun devam etmesini istediğimdi. Kazanmamız ve geleneği devam ettirmemiz gerekiyordu bunu anlatmaya çalıştım. Her Fenerbahçe – Galatasaray maçından önce bu tarz konuşmalar olur biz bu sebeple kaybetmedik; düşüncelerimizi sahaya yansıtamadık ve maç bu yüzden beraberlikle sonuçlandı diye düşünüyorum.
Soru: Son yıllarda kaybetmememiz gereken maçları kaybediyor; derbilerde üstünlük sağlıyorduk. Bu yıl biraz daha farklı bir tablomuz var. Trabzon ve Kayseri'ye kaybettik; Beşiktaş ve Galatasaray ile de berabere kaldık. Yani büyük maçları kazanamadık. Bakış açımız değişmeli mi sence?
Cevap: Bunun tesadüfler sonucu böyle olduğunu ve bakış açımızı değiştirmeye gerek olmadığını düşünüyorum. Fenerbahçe, her maça kazanmak için çıkar çünkü hedef şampiyonluk. Tesadüfler sadece günü kurtarır diye düşünüyorum. Bu yıl şampiyon olmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Önümüze bakarak bütün maçları almak için çalışacağız. Hepimiz için çok önemli bir sene. Şampiyonluk bizim için hedeften öte bir zorunluluk oldu. Hepimiz buna ihtiyaç duyuyoruz; takıma yeni gelenlerden taraftara kadar herkes bunu istiyor. İnşallah da bunu başaracağız.
Soru: Bursaspor maçı var sırada. Ligin zirvesinde yer alan geçen yılın şampiyonu olan çok zor bir rakip. Hazırlıklar nasıl gidiyor? Bu maç için neler söyleyeceksin?
Cevap: Her zaman olduğu gibi yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Şuan mağlubiyetleri yok inşallah onlara bunu tattırmak istiyoruz. Ancak tabii ki söylemekle olmuyor sahadaki oyunla bunu göstermemiz gerekiyor. İki takım da güzel futbol oynuyor ve güzel bir mücadele olacak diye düşünüyorum. Biz ligin en fazla gol atan takımıyız. Bu maçı kazanmak zorundayız. İleriye daha olumlu bakmak için bu maçtan 3 puan almamız gerekiyor. Bursaspor'un, yan toplardan üstünlükleri olabilir, ileriye dönük oyuncuları kontrataklarla çok çabuk çıkıyorlar. Türkiye şartlarında bu tarz çabuk oynayan takımlar her zaman sonuca gidebilecek kapasitedeler. Gol imkanına sahipler ve genç yetenekli oyuncuları var. İnanmış bir şehrin desteği var arkalarında, takımlarına sahip çıkıyorlar. Zor bir maç olacak ancak 3 puanı almak ve aradaki puan farkını kapatmak istiyoruz.
Soru: Sezon başından itibaren yaşanan sakatlıklardan dolayı takım düzeni tam anlamıyla sağlanamadı. Şimdi de sakatlıklar var. Kart cezalısı Lugano da oynamayacak. Bu durum bizi nasıl etkileyecek?
Cevap: Sezon içersinde sakatlıklar ve cezalılar her zaman yaşanan şeyler. Ancak ben Fenerbahçe formasıyla sahaya çıkan herkesin gereken mücadeleyi yapacağını düşünüyorum. Hepimiz bir hedef için buradayız. Kim olursa olsun, başarı için elinden geleni yapacaktır. Ben herkese güveniyorum. Formayı kazanmak için bunu fırsat olarak gören arkadaşlarım bu durumu avantaja çevirebilirler. Şu an Galatasaray beraberliğinin verdiği üzüntü var tabii ki ancak çalışmalarımız devam ediyor. Her maça konsantre olup çıkarsak sonuca ulaşırız. Ben bu ligde bizden daha iyi bir kadro görmüyorum.
Soru: 24 golle ligin en golcü takımıyız. Yediğimiz 11 gol de azımsanmayacak sayıda. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsun?
Cevap: Biz açık futbol oynuyoruz, çok pozisyona giriyoruz neticesinde çok pozisyon da veriyoruz. Ben elimden geldiği kadarıyla kalemi gole kapatmaya çalışıyorum ancak bu her zaman yeterli olmuyor. Maç içinde çok zor pozisyonlarla karşılaşabiliyorsunuz. 10. haftada 11 gol yedik. İnşallah ilerleyen haftalarda bu sayıyı aşağıya çekeceğiz.
Soru: Seninle ilgili 2 önemli nokta var. Takım çok iyiyken sana top gelmiyor. Belki 80. dakikalarda sana top geldiğinde de sen hazır oluyorsun. Takımın gardının düştüğü anlarda da sana çok fazla top geliyor ve sen yine iyi bir performans sergiliyorsun. Kendini nasıl değerlendiriyorsun?
Cevap: Daha iyi olabilirim diye düşünüyorum. Kaleci top geldikçe daha iyi olur, kendini bulur. Ben isterim ki her maçta bana fazla top gelsin. Büyük takımların kalecilerine her zaman top gelmez ancak bu çok zor bir şey aslında. Her kaleci topla daha çok haşır neşir olmayı ister.
Soru: Kanatlardan çabuk açılan, kaleye çabuk giden oyuncularımız; açık bir futbol anlayışımız var. Bunun dışında bizi diğer takımlardan üstün gördüğün ve geliştirmemiz gerektiğini düşündüğün yönlerimiz nelerdir?
Cevap: Bizim en önemli asıl farkımız taşıdığımız forma ve Fenerbahçeli olmamız. Yani tamam diğer takımlarda da yetenekli futbolcular var ancak bizim takımımızdaki oyuncular çok başarılı. Tabii ki hepimizin yapması gereken şeyler var. Hiçbir zaman ben oldum, tamam dememek gerek. Aykut Hoca'nın bir lafı var 'Bir adım daha bir adım daha; hep bir adım daha' diye. Biz de bu şekilde kendimizi sürekli geliştirmeliyiz.
Soru: Lige baktığımız zaman; Bursaspor, Karabük, Ankaragücü gibi takımların üstlerde yer aldığını, yükselişte olduğunu görüyoruz. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsun?
Cevap: Anadolu ekipleri harekete geçti. Bunun başlıca sebebi Bursaspor'un geçen yıl kazandığı şampiyonluktur. Bu diğer takımların da önünü açtı. 3 büyük kalıbı değişti ve bu da Türkiye Ligi'nin kalitesini yükseltti. Geçen hafta 41 gole ulaşıldı ve rekor 42'ymiş sanıyorum. Bol gollü mücadeleli bir lig izliyoruz.
Soru: Ligde dikkatini çeken, izlemekten keyif aldığın kaleci var mı?
Cevap: Tabii ki var. Ben Türk kalecilerinin çok yetenekli olduğunu düşünüyorum. Türk kalecilerinin Avrupa'da da yer alması gerekiyor. Tümünün yeteneklerini görüyorum ve Dünya futbolunu da takip ediyorum. Bizden hiçbir farkları yok ancak biz arka planda kalıyoruz.
Soru: Oyunu genelde elle başlatıyorsun ve en yakın oyuncuya atıyorsun… Bunun bazı dezavantajları yok mu? Kısa paslarla başlamak sıkıntı yaratmaz mı?
Cevap: Biz paslarla ayağa oynayarak sonra oyunu kanatlara yayarak devam etmek istiyoruz. Futbol hatalar oyunudur zaten. Konsantre olmazsanız her zaman sıkıntılar yaşarsınız. Benim önem verdiğim şey ise kısa paslarla başlayarak takımımın pas oranını artırmak. Uzun top oynamak için uzun boylu, topa iyi çıkan bir adamımızın olması gerekiyor.
Soru: Antrenmanlarda, geri paslara çok fazla çalışıyorsunuz. Sizin bir yönünüz de top öne çıktıktan sonra libero gibi oyunu yönlendirdiğinizi görüyoruz. Kalecilerin oyundaki bu yönleriyle ilgili neler söylemek istersin?
Cevap: Çağın futbolu onu gerektiriyor. Elimizden geldiği kadar bunu yapmaya çalışıyoruz. Murat Hocamız her idmanda bunu yaptırıyor. Kendisine bize verdiği emekten dolayı çok teşekkür ediyorum.
Soru: Son olarak taraftara ne söylemek istersin?
Cevap: Onlara mesajımız hep aynı: 'Her zaman yanımızda olsunlar; ıslık yerine alkış yapsınlar'. Hatalarda, kötü oyunlarda da alkışlasınlar hep destek olsunlar. Fenerbahçe taraftarına bu yakışır…
Soru: Evlilik nasıl gidiyor?
Cevap: Çok güzel, iyi ki evlenmişim diyorum. Uyumlu olmak iyi anlaşmak çok önemli; inşallah bir ömür böyle sürer. Evlilikten sonra değişen bir şey yok. Dağınık, düzensiz biri değilim bu yüzden değiştirdiğim bir huyum da yok. Çok mutluyuz. Yemeği de birlikte yapıyoruz evi de birlikte topluyoruz birçok şey paylaşıyoruz.
Soru: Yemekleri birlikte mi yapıyorsunuz?
Cevap: Yok, ben yapamıyorum o da tam anlamıyla bilmiyor. Birlikte yavaş yavaş öğreniyoruz…